Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" programında "Kadına el kaldıran, herkes hak ettiği cezayı mutlaka çekmelidir, bunu temin etmek de devletin asli görevidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı'nda önemli açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Doğrudan veya dolaylı olarak şiddete uğraşmış, acı çekmiş her kadın için büyük bir kırılma noktası olan bu vahim durumu başkalarıyla paylaşmış veya paylaşamamış tüm kadınlara geçmiş olsun diliyorum. Tüm kadınların onurluca yaşama hakkını koruma mücadelelerinde yanlarında olacağımı tekrar ifade ediyorum.
"TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLUYORLAR"
Sınırlarımızdan birkaç yüz kilometre uzaklıkta soykırım devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı saldırılarda 50 bin kardeşimiz şehit oldu. Yüzde 70'ten fazlasını çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. Gözü dönmüş Netanyahu hükümeti seri katiller gibi her gün onlarca kadını, çocuğu, bebeği katlediyor. Katliam şebekesinin barbarlıkları karşısında Filistin'in onurlu, gururlu kadınları zalime boyun eğmeyen asil duruşlarıyla umudu ve kıyamı büyüten imanlı yürekleriyle tüm dünyaya örnek oluyorlar.
Şiddete uğrayan tüm kadınlarla olduğu gibi sizinle de tam bir dayanışma halindeyiz. Türkiye olarak, devleti ve milletiyle, kadını ve erkeğiyle sizlerin yanındayız. İçinde bulunduğunuz şartlar ne kadar zor ve ağır olursa olsun; sadece bu salonda bulunan hanım kardeşlerimizin değil, Türkiye'nin tüm kadınlarının kalpleri de sizlerle atıyor.
Siyonist lobinin baskılarına aldırmadan tepkilerimizi göstereceğiz, yaşam hakkını savunmaktan asla geri durmayacağız. Akan kanın, gözyaşının dinmesi için her platformda gerçekleri dillendirmeyi sürdüreceğiz. Gazze'nin ve Filistin'in yürekli kadınlarını bir kez daha selamlıyorum.
"STK'LARI TEBRİK EDİYORUM"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Türkiye köklü vakıf geleneğinin bir sonucu olarak çok güçlü ve yaygın bir sivil toplum ağına sahiptir. Her konuda vakıflarımız, derneklerimiz gerçekten olağanüstü çalışmalar ortaya koyuyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele bunların en başında geliyor. İnsanlık suçu olarak gördüğümüz adına yönelik şiddetin kökünün kazınması için faaliyet gösteren STK'ları da tebrik ediyorum.
Türkiye'de başta şiddet olmak üzere kadınlarla ilgili kritik konuların bugün geldiği yerde bakanlığımızın ve sivil toplumun çok büyük rolü vardır. Nice meseleyi elbirliğiyle hal yoluna koyduk. Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir.
"SANAL TARTIŞMALARIN ANLAMI YOK"
Kadınların haklarını güçlendirecek, onları destekleyecek sayısız projesi devreye aldık. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair kanun hukuki düzenlemenin en önemlisiydi. Devletimizin şiddete sıfır tolerans politikası güçlü bir hukuki zemine ulaşmış oldu. 6284 nolu kanun kesin ve kati olarak çizmiştir. Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi üzerinden sanal tartışmaların hiçbir dayanağı yoktur. Sözleşme yaşatır sloganı da marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı olmadı dışında hiçbir anlam taşımıyor. Bize örnek gösterdikleri vahim tablo ya bilmiyor ya görmek istemiyor.
KISMİ DÜZENLEMELER YAPILDI
AP, AB genelinde ilk kez uygulanacak direktifi bu yılın ortalarında kabul etti. Direktifin sebebi, birlik üyesi ülkelerin kanunu iç mevzuata dahil etmemesiydi. Parlamento hükümleri uygulamak için 3 yıllık süre tanıdı. İstanbul Sözleşmesini imzalayan ülkelerin yarısı çekince koymuş, 7 ülke ise hiçbir düzenleme yapmamıştır. Diğer bazı ülkeler ise kısmi düzenlemeler yapmıştır. Türkiye sözleşmeden çekilmesine rağmen hem iç hukukta hem de 6284 nolu kanunla bu mücadeledeki eksikliklerini tamamlamış yegane ülkedir.
Kadına karşı şiddet AK Parti iktidarında tanımlanarak nitelikli suç haline getirildi. Bu suçun, katalog suç haline getirilmesi, iyi hal indiriminin kaldırılması gibi adımlar da 2020'den sonra atılmıştır. AP'nin 51 maddelik direktifinde belirtilen hususlar 6284 no'lu kanunla gerek iç hukuk düzenlemeleriyle ülkemizde katbekat yerine getirilmiştir.
Hazırladığımız eylem planlarını kararlılıkla tekip ediyoruz. ŞÖNİM'lerle, kadın konuk evleriyle, destek sistemimizle takdir edilen bir yere geldik. Bu süreçte kadınlara yönelik toplumumuzda yerleşmiş dini ve kültürel hiçbir temeli bulunmayan yanlış davranış biçimleriyle de mücadele ettik.
Başörtüsü yasağı sebebiyle lise ve üniversiteye gidemeyen kızlarımızın mağduriyetlerini biz giderdik.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.