Çölyak hastaları yüksek fiyatlardan dertli

Çölyak hastası olan ve yıllar boyu bu hastalıkla mücadele eden Dernek Başkanı Şebnem Ercebeci Çınar, Türkiye’de çölyak hastalarının nasıl yaşadığını ve ne zorluklarla karşılaştığını gazetemize anlattı. Çınar, günümüzde eskisine nazaran vatandaşların ve kurumların çölyak hastalığına karşı daha bilgili ve duyarlı olduğunu vurgulayarak,   “Derneğin amacı, yaptığı ve yapacağı çalışmalar ile çölyak hastalarının günlük hayatlarını kolaylaştırmak, çölyak hastalığı konusunda toplumu bilinçlendirmek ve hastalığın varlığını duyurarak hastalığa karşı uyarıların çoğalmasını sağlamak, bu konudaki bilimsel çalışmalara destek vermek. Dernek, her Cumartesi saat: 13.00-16.00 faaliyet göstermektedir” dedi.

‘KORONA PANDEMİSİNDE ÇALIŞMALAR DURMADI’  
İlk teşhis edildiğinde herkesin korkulu rüyası haline gelen çölyak hastalığı ömür boyu yapılan diyet sonucunda kontrol altına alınılabiliyor. Bir ömür glütensiz beslenmek zorunda kalan hastalar için çölyak bir yaşam biçimine dönüşüyor. Hayat boyu kontrol ve diyet isteyen çölyak hastalığını hakkında Çınar şu bilgileri verdi: 
“Bugün toplumumuzda kimilerimizin bir yaşam biçimi olarak kabul ettiği ancak yaşam biçimine dönüştürünceye kadar birçok aşamalardan geçerek kabullenebildiği bir hastalık var. Çölyak… 100 kişide 1 kişinin çölyak olduğu toplumumuzda glütensiz diyet konusunda titiz çalışmaların yapılmasının gerekliliğini vurgulamak isteriz.”
Çölyak hastalığının teşhisini doktorların koyduğunu söyleyen Çınar, “Bilinen gerçek şu ki, önce ilk adım doğru teşhis. Sonra bilinçli yapılan diyet sonucunda sağlıklı bir yaşam. Bunun sonucunda da en önemli nokta sosyal hayat ve durumu topluma kabul ettirebilmek. Kanaatimizce tek amacımız bu olmalıdır. Toplum bilinçlenirse ve de sunulan bilgiyi uygularsa doğru ve emin adımlar atılır. Bu bilinci sağlamada çölyaklı bireylere büyük görevler düşmektedir. Hastalığın teşhisini doktorlarımız yapar ancak sosyal hayatta nasıl davranılacağı konusunda bilgiler çölyak’ı birebir yaşayan bireyler sayesinde paylaşılarak yaşam tarzına dönüştürülür” şeklinde konuştu.

ÇÖLYAKLILARIN YAŞAM MÜCADELESİ
Başkan Çınar: “Çölyaklı hastaların sağlıklı insanlara göre hayat mücadeleleri daha zor olabilmektedir.  Bu kişilere sunulan sağlık hizmetlerinin yanında yaşam alanlarının da zenginleştirilmesi ile kaliteli bir yaşam desteği sağlanmış olacaktır. Glütensiz gıda seçimi ve temini çölyaklılar için çok önemlidir. Ancak ülkemizin geniş bir coğrafyaya yayılmış olması ve şehirlerarası mesafelerin uzunluğu nedeniyle özellikle bazı bölgelerde hastalar ihtiyaç duydukları gıdalara ulaşımda sorunlar yaşamaktadır. Aynı zamanda gıdaların perakende satış noktalarında ihtiyaç duyulan ürün grupları ile ilgili düzenlemeleri de yetersiz olmaktadır. Bu ürünlerin hem tedarik süreci hem de üretim aşamalarındaki mali zorluklar nedeniyle üreticilere devlet teşviki yapılması gerekmektedir. Glütensiz üretim yapan işletmelerin hiç değilse vergiden muaf tutulması özendirici olacaktır düşüncesindeyiz.”

Çınar, “Önceki yıllarda özellikle yerli ürün üretimindeki yetersizlikten dolayı dışa bağımlılığın yüksek olduğu ve ithal ürünlerin çokluğu dikkat çekmekteydi. Bugün birçok yerli firma glütensiz üretim yapmaktadır. Ancak bunların denetiminin sağlıklı bir şekilde yapılması ve yüksek fiyatların denetime tabi tutulması gerekmektedir. Bugün glütenle bir makarna 3 TL iken glütensiz makarna 20 TL’dir” diyerek glütensiz ürünlerin normal ürünlere nazaran daha pahalı ve yaygın olmadığına dikkat çekerek çölyak hastalarının ve ailelerinin sıkıntı çektiğini dile getirdi.

TÜRKİYE’DE ÇÖLYAK HASTASI OLMAK
Çınar, “Çölyaklıların sorunlarına kısaca değinecek olursak, çölyak hastalarının kullandığı glütensiz ürünlerin ve glütensiz ürün yapımında kullanılması zorunlu olan ürünlerin ithal edilenlerinde maliyetini azaltıcı uygulamaların düzenlenmesi gerekir. Çölyak hastalarının kullandığı glütensiz ürünlerin ve glütensiz ürün yapımında kullanılması zorunlu olan ürünlerin Türkiye’de üretilmesini teşvik edilmesi için vergi, SGK vb. konular da indirim uygulanması hem ülke ekonomisine katkı sağlar hem de çölyak hastaları yerli ürünler ile beslenir. Çölyak hastalarının kullandığı glütensiz ürünlerin ve glütensiz ürün yapımında kullanılması zorunlu olan ürünlerin KDV oranının azaltılması Çölyak hastalarının kullandığı glütensiz ürünlerin ve glütensiz ürün yapımında kullanılması zorunlu olan ürünlerin ithal edilenlerinde gümrük vergisi muafiyeti uygulanması. Çölyak hastalığını iyileştirdiğini söyleyen (alternatif tedavi) kişilerden korunması için gerekli önlemlerin alınması gerekir” dedi.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN ÇÖLYAKLILARA DESTEK
Çınar, “Ankara Büyükşehir Belediyesi' 9 Mayıs Dünya Çölyak gününde Ankara’daki çölyak hastalarına glütensiz kahvaltı düzenleyerek bir ilk gerçekleştirildi. O gün verilen söz yerine getirilerek Ankara Halk ekmek tarafından glütensiz ürün çeşitleri çoğaltılarak ayda bir pazar günü glütensiz kahvaltı düzenlemeye karar vermişler ve ilki 5 Haziran 2022’de Gimat Başkent Market tesisinde gerçekleştirildi. Poğaça, simit, kurabiye, yaş pasta ve lokma çölyaklılara tanıtıldı. 

Çölyak hastalarına sunulan bu hizmet ayrıca Başkent marketteki glütensiz reyon çok önem taşımaktadır. Glütensiz kahvaltı ve çölyaklılara sunulan her bir hizmet için, başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın  Mansur Yavaş'a, Halk Ekmek Genel Genel Müdürü Tamer Eski'ye, Genel Müdür Yardımcısı Ümit Sevdi'ye, Fabrika İşletme Müdürü Ercan Erkul’a, Üretim Müdür Yardımcısı Şengül Mutlu’ya, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Kamil Elibol ve Halkla İlişkiler personeli Ayşem Özdemir ile Pastane Şefi Burhan Çetinkaya'ya ve emeği geçen herkese Çölyak Derneği-Ankara ve tüm çölyaklılar adına teşekkürü borç biliriz” dedi.

‘18 YILDIR ÇÖLYAKLILARIN YANINDAYIZ’
Çınar, “Çölyaklılara ve ailelerine iyi hizmet verebilmek kapımızı çalan ve telefonumuzu çeviren herkese destek olabilmek için çalıştık. Çalışmaya da gücümüz yettiğince devam edeceğiz. Deneyimlerimizi paylaşmak, 2004’den bu yana sürdürdüğümüz mücadelemizi devam ettirmek için buradayız. Gücümüz yettiğince de yardıma ve desteğe hazırız. Çölyak Derneği, Dostluk, Arkadaşlık, İyi niyet, glütensiz diyet olduğu sürece çalışmalarımıza aynı şevk ve ivmeyle devam edeceğiz. Emeği geçen ve bu zor günlerde gerek yardımlar gerekse bağışlarla katkıda bulunan herkese teşekkürü bir borç biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Faruk GÖKYURT//İLKSAYFA