Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş aramızdan ayrılalı 12 yıl oldu
Türk Halk Müziğinin unutulmaz sesi Neşet Ertaş, vefatının 12. yılında sevenleri tarafından anılıyor. "Bozkırın Tezenesi" lakaplı sanatçının hayatı, müzik kariyeri ve bıraktığı eşsiz miras, Türk kültüründe derin izler bırakmaya devam ediyor.
Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde dünyaya geldi. Henüz 8 yaşındayken müziğe olan ilgisi, babası Muharrem Ertaş'ın etkisiyle şekillendi. İlk çalgısı, annesinin çamaşır tokacından yapılan oyuncak bir bağlamaydı. Okula gidemese de, müzik yeteneği sayesinde küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrendi.
PROFESYONEL MÜZİK KARİYERİNİN BAŞLANGICI
14 yaşında İstanbul'a gelen Ertaş, 19 yaşında ilk plağını çıkardı. "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adlı türküyle geniş kitlelere ulaşan sanatçı, kısa sürede Anadolu'nun sevilen bir halk ozanı haline geldi. TRT Ankara Radyosu'ndaki programlarıyla popülerliğini artıran Ertaş, "Türkülerin Babası" ve "Anadolu Efsanesi" gibi ünvanlarla anılmaya başlandı.
ALMANYA YILLARI VE DÖNÜŞ
Sağlık sorunları nedeniyle bir süre enstrüman çalamayan Ertaş, tedavi için gittiği Almanya'da uzun yıllar yaşadı. Bu süre zarfında Türkiye'deki ünü devam ederken, Almanya'daki Türk göçmenler arasında da çok sevilen bir isim oldu. 2000 yılında İstanbul'da yeniden sevenlerinin karşısına çıkarak Türkiye'ye döndü.
EŞSİZ MÜZİK MİRASI
Hayatı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve "long play"e imza atan Ertaş, Türk halk müziğine unutulmaz eserler kazandırdı. "Ah Yalan Dünya", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Niye Çattın Kaşlarını" ve "Mühür Gözlüm" gibi parçalar, onun en bilinen eserleri arasında yer alıyor.
ALDIĞI ÖDÜLLER VE TANINIRLIK
Neşet Ertaş, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından fahri doktora ünvanı verilen sanatçının bağlamadaki tavrı ve türküleri, konservatuarlarda ders olarak okutuldu. Ancak kendisine teklif edilen "Devlet sanatçısı" ünvanını kabul etmedi.
SON YILLARI VE VEFATI
25 Eylül 2012'de, 74 yaşındayken prostat kanseri nedeniyle İzmir'de hayata gözlerini yuman Neşet Ertaş, ardında zengin bir müzik mirası bıraktı. Vefatının üzerinden geçen 12 yıla rağmen, eserleri hala büyük bir sevgiyle dinleniyor ve Türk halk müziğinin vazgeçilmez parçaları olarak kabul ediliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.