Bir Şehrin Kâbusu: İzmir Canavarı’nın Hikâyesi
1980’li yılların başında, Türkiye’nin en korkunç suçlularından biri olarak tanınan Ayhan Kartal, ilk cinayetini işledi.
1980’li yılların başında, Türkiye’nin en korkunç suçlularından biri olarak tanınan Ayhan Kartal, ilk cinayetini işledi. İstanbul’da bir parkta 9 yaşındaki bir çocuğu kaçırarak cinsel istismarda bulunan Kartal, masum çocuğun hayatına son verdikten sonra cesedini bir çöp konteynerine attı. Bu olayın ardından ruhsal sorunları nedeniyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırıldı ve bir süre tedavi gördükten sonra serbest bırakıldı. Serbest kalınca, soyadını değiştirerek "Korniş" olan soyadını "Kartal" olarak kayıtlara geçirdi. Ancak bu, onun suç işleme arzusunu durdurmadı.
1985 yılında, İzmir’in İkiçeşmelik Mahallesi’nde yaşayan 13 yaşındaki Armağan Kayadipli, Kartal’ın yeni kurbanı oldu. Kartal, bu genç çocuğa cinsel saldırıda bulunup ardından boğarak öldürdü. Bu cinayet, toplumda şok etkisi yaratırken, Kartal’ın durdurulması gerektiğine dair çağrıları da artırdı.
''İzmir Canavarı" Lakabı ve Yakalanışı
Kartal’ın vahşeti 1989 yılında da devam etti. 23 Eylül 1989’da, İzmir’in Şirinyer semtinde 9 yaşındaki Barış Kurt’u kaçırdı, cinsel istismarda bulundu ve öldürdü. Kısa süre içinde İzmir’de birçok çocuğun kaybolması ve bazı cesetlerin bulunması üzerine, polis geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. Yapılan araştırmalar sonucunda, Bornova Pınarbaşı’ndaki evinde bir sandığın içinde saklanırken yakalanan Kartal, tutuklanarak adalete teslim edildi.
Kartal, 1991 yılında İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. 1992 yılında, ruhsal sorunlarının tedavisi amacıyla Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gönderildi. Burada yaptığı itiraflar, toplumda büyük yankı uyandırdı. Kartal, "kendini sadece çocuklara yakın hissettiğini" ve "sadece çocuklarla ilişki kurabileceğini" dile getirerek dehşet verici saplantısını açıkça ortaya koydu. Bu sözler, ona "İzmir Canavarı" lakabının takılmasına neden oldu.
Hastaneden Kaçış ve Trajik Son
14 Ekim 1993’te, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden kaçmayı başaran Kartal, kısa bir süre sonra İzmir’de yakalanarak tekrar hastaneye geri getirildi. Ancak cezaevi günleri, onun için huzursuz ve korku doluydu. Aynı koğuşu paylaştığı "Çivici Katil" lakaplı Süleyman Aktaş’tan korktuğu için koğuş değiştirme talebinde bulundu ve bu isteği kabul edildi.
Ne var ki, yeni koğuşunda da tehlike peşini bırakmadı. 13 Mart 2000 gecesi, "Bebek Yüzlü Katil" lakaplı Ali Kaya ve Tayfun Şahin tarafından boğazından ve midesinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Acil servise yetiştirilmeye çalışılırken, yolda hayatını kaybetti.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.