Bir karış su sele neden oluyor

Bir karış su sele neden oluyor

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, Ankara’da yaşanan sel felaketleriyle ilgili, “Mimar Sinan’ın yaptığı köprü ayakta iken, bugün yapılanlar ise yağmur yağdığında yıkılabiliyor. Suçu yağmurda değil yanlış yapılaşmada" dedi.

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır Başkent’te son günlerde yaşanan sel ve taşkınlar hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Çukurçayır, “Yağışların afete dönüşmesi insanla ilgili bir olaydır. Yağış miktarından bağımsız olarak yağışlar afetlere dönüşüyorsa oturup insanoğlunun kendini bir sorgulaması gerekir. Şehrimizde bir karış su şehir seline sebep oluyor. Bir karış yeşil alanımız yok. Çünkü her yer beton” dedi.

DERE YATAKLARINDAN UZAK DURUN

Haziran ayı içinde başta Ankara ve Batı Karadeniz illerinde etkisini gösteren aşırı yağışlar sonrası yaşanan sel afeti akıllara iki soru getirdi. Gerçekten yağmurlar mevsim normallerinin çok üstünde mi yağdı yoksa insanoğlunun eksikleri afetlere mi sebep oldu.  “Yüz yıllardır ayakta duran köprüler var, birde son zamanlarda yapılan her sel afetinde yıkılan köprüler var. Türkiye’de bu anlamda ciddi bir mühendislik sorunu olduğu görülüyor. Mühendislik demek sadece bir yere bir yapıyı koymak demek değildir. O yapıyı inşa ederken birçok faktörü göz önüne almak gerekir. Örnek verecek olursam Düzce’de yıkılan otel binası, Batı Karadeniz’in yıkılan birçok köprü ve yolları bu durumu doğruluyor” diyen Çukurçayır sözlerine şöyle devam etti; 

MEVZUATA UYULMUYOR

 “Afetlerin bir sebebi de mevzuat ile ilgili kurallara uymamaktan kaynaklanıyor. Aslında Türkiye’de her şeyin mevzuatı var ama bütün mesele bunlara uymakla ilgili. Bütün meslek odaları yıllardır şunu söyler ki, dere yataklarından uzak durun. Dere yataklarından uzak durmadığınız zaman aslında yapılan yapıların ayakta kalması mucize bir olay. Hem dere kenarına yapılaşıyoruz. Hem de bir afet olduğu zaman oturup ağlıyoruz. Bu ikilemden biran önce kurtulmamız lazım. Son günlerde yağan yağış miktarı bu kadar afete sebep olmaz” diyerek afetin sebeplerine değindi. 

fewfewefw-690x450.jpg

ŞEHİR SELLERİNİN SEBEBİ BETONLAŞMA

“Şehir sellerinin oluşması tamamen betonlaşmayla ilgilidir” diyerek şehirlerdeki betonlaşmaya dikkat çeken Çukurçayır, “En önemli bir etkende kot altı denilen yerden alçak konumlarda yapılaşmadan kaçınsınlar. Bunun en vahim örneğini geçtiğimiz günlerde Keçiören de yaşadık. Gencecik bir insan hayatını kaybetti. Biz bilimsel doğrular ışığında konuşmaya çalışıyoruz. Kot altına konut yaptığınızda şehir sellerinden bugün etkilenmezseniz yarın mutlaka etkilenirsiniz. Kot altında oturan insanlar bu gibi durumlarda ya oraları terk edecek ya da oralardan ev almayacak. Eğer orda kalırsanız bir karış suda bile boğulursunuz. Çünkü üzerinize gelen hızlı bir su kütlesi var. Bunu insan olarak yenemezsiniz. Yağan yağmurlar mevsim normallerinin üstünde ama afete sebep olacak yağmurlar değil. Ankara’daki şehir sellerine baktığımız zaman topografyadan ve betonlaşmadan kaynaklı sorunlar olduğunu görüyoruz. Biz bu kafayla devam edersek her yağmurda bunu yaşarız” ifadesi kullandı. 

ŞEHİRLER OLUŞTURULURKEN BİZLER DİKKATE ALINMALI

Çukurçayır, “Ankara’da yaşadıklarımızı iklim değişikliğine yağan yağmur miktarına bağlamaya gerek yok. Çünkü İngiltere gibi ülkeler yılın 300 günü yağışlı böyle bir sorun yaşamıyor. Biz Ankara’da haziranı yağışlı geçirsek afet oluyor. Çünkü ne alt yapımız ne de kültürümüz bu gibi olaylara uygun değil. Avrupa 1950’lerin ortasından 1960’ların sonuna kadar şehircilik meteorolojisi diye bir bilim dalının ışında şehirleri ile ilgili bütün sorunlarını çözdü. Bir yere yerleşim yeri yaparken sadece üç beş mühendislik gurubu ile hareket etmeyeceğiz. Türkiye’deki imar yasası 4 meslek grubunu tanımlar. Makine inşaat elektrik jeoloji mühendisliği meteoroloji mühendisliği yok. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor” dedi.

1656914917339.jpeg

SUÇU YAĞMURDA ARAMAMALIYIZ

“Bir şehrin nasıl yapılanması gerektiği hakkında şehircilik meteorolojisinden bilgi alınması gerekir” diyen Çukurçayır, “O bölgenin iklim yapısı ne ise ona uygun yapılaşma olması lazım. Türkiye’de şehirler kurulurken hiçbir meteorolojik bilgi dikkate alınmıyor. Mimar Sinan’ın yaptığı köprü hala ayaktaysa geçen sene bugünün teknolojisi ile yapılan köprü yılıyorsa ortada bir sorun vardır. Biz suçu yağmurda yağışta oluşan taşkın ve selde aramak yerine insan eliyle yapılan yapılaşmalarda aramak lazım” diyerek şehirleri kurarken meteoroloji mühendislerine de danışılması gerektiğini ifade etti. 

UYARILAR DİKKATE ALINSIN

Afetlerde can ve mal kaybının önüne geçilmesi adına meteorolojinin uyarılarının dikkate alınmasına vurgu yapan Çukurçayır, “Ankara’nın aldığı yağış miktarı ile düzgün bir şehirleşme ile sel bile olmaması lazımken afet oluyor. Burumda belki bizim ülkemize has bir durum. Bunun temel sebebi meteoroloji günler öncesinden uyarı yapıyor. Yetkilileri dikkate almıyorlar. Erken uyarı sistemlerinin başlangıcı doğru hava tahminleri ile başlıyor. Ondan sonra herkes üzerine düşeni yapıyor. Buradaki bütün mesele can kaybını engellemektir. Sonuca bakıyorsunuz Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün çabalı kadar size yansımıyor. Hala insan kaybediyoruz. Hala çok ciddi mal ve can kaybımız var” şeklinde konuştu.

Faruk Gökyurt/ İlksayfa 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.