'Beta enfeksiyonu' çocuk sağlığını tehdit ediyor

'Beta enfeksiyonu' çocuk sağlığını tehdit ediyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Galip Erdem, son zamanlarda 3-15 yaş arası çocuklarda yüksek ateş ve yutkunma güçlüğü ile kendisini belli eden ‘Beta Virüsü’ hakkında “Hastalıkların tek çözümü maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak” dedi.

Havaların soğuması ve pandemi tedbirlerinin azalması birçok enfeksiyonun oluşmasına zemin hazırladı. Pandemi sürecinde görülmeyen enfeksiyonlar maske kullanımının azalmasıyla bir bir ortaya çıkmaya başladı. Son zamanlarda uzmanların sıklıkla bahsettiği ve uyarılarda bulunduğu üçlü enfeksiyonlara bir yenisi daha eklendi. Üst solunum yollarında görülen Kovid-19, İnfluenza ve RSV’nin ardından Beta Enfeksiyonu da kendisini göstermeye başladı. Daha çok 3-15 yaş arası çocuklarda görülen ve son derece bulaşıcı olan ‘Beta Mikrobu’ hakkında Liv Hospital Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Galip Erdem gazetemize konuştu. 

Dr. Erdem, “İnsanlar pandeminin azaldığını düşünüp maskeyi bıraktı. Virüsler, enfeksiyonlar artmaya başladı. RSV, Beta ve diğerleri gibi. Tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi maske, hijyen ve mesafe oldukça önemli. Kliniğimiz göz önüne alındığında yaz aylarına göre hastalık 3-4 kat arttı. Enfeksiyonların tek çözümü maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak ve çocuklarımıza da öğretmek” dedi. 

1670757176971.jpeg ÜST SOLUNUM YOLU TEHTİDİ: BETA 

Erdem, “Halk arasında Beta diye geçer doğrusu A grubu Beta Hemolitik Streptokok enfeksiyonun neden olduğu bir tür bakteridir. Beta mikrobu özellikle kış aylarında kapalı alanlarda bir arada yaşayan, çalışan kişilerde, 3-15 yaş arası öğrencilerde farenjit ve tonsillit denilen boğaz bademcik iltihaplanmalarına sebebiyet veren üst solunum yolu enfeksiyonu diyebiliriz” diyerek Beta Enfeksiyonunu açıkladı.

 BULAŞMA HIZI ÇOK YÜKSEK 

“Beta mikrobuna 3-15 yaş arası çocuklarda daha sık rastlanır” diyen Erdem, sözlerine şöyle devam etti: “Oldukça bulaşıcı bir bakteridir. Mikroplar insandan insana öksürük, aksırık ve benzeri solunum yolu ifrazatlarının havada asılı kalabilen damlacıkları ile bulaşır. Kapalı yerlerde, kreşlerde bulaşma hızı çok yüksektir. Belirtileri ise genel enfeksiyon belirtileri ile ortaya çıkar. Ateş en sık görülen belirtilerden bir tanesidir. Ateş dışında, yutkunma güçlüğü, boğaz ağrısı, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi belirtilerle kendini belli etmekle beraber bazen döküntüde görülebilir. Döküntü yaptığı zaman ‘Kızıl’ diye bir tanımla da adlandırılabilmektedir.” 

1670757177209.jpeg GENEL DESTEK TEDAVİLERİ ÖNEMLİ 

Erdem, Beta enfeksiyonunun tedavisini, “Bu enfeksiyonda ilk önce hastanın durumuna bakılması lazım. Örneğin çocuğun döküntüsü varsa, ateşi, halsizliği varsa mutlaka Beta düşünülmeli ve gereken tetkikler yapılmalıdır. Gerekirse hasta bazlı olarak geliştirilmiş laboratuvar testlerine hekimler tarafından başvurulmalıdır. Bunların dışında eğer tanı konulmamışsa her enfeksiyonda olduğu gibi genel destek tedavilerine başvurulmalıdır. Bunlar, odanın nemlendirilmesi, istirahat, bol sıvı tüketimi, iyi beslenme, C ve D vitamini ile desteklenmesi. Bunların dışında hastadan hastaya değişiklik göstermekle beraber hekimler tarafından uygun görüldüğü takdirde tanısı konulmuş hastalarda antibiyotik tedavisine başlanılıyor. Antibiyotik tedavisinde hasta iyileşmiş görünse bile 7-10 güne tamamlanması antibiyotik direnci için önemli bir unsurdur” diye aktardı. 

 CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR 

Erdem, “Beta enfeksiyonunun mutlaka tedavi edilmesi lazım. Çünkü A grubu Hemolitik Streptokoklar komplikasyonlar itibariyle toplum sağlığı ve kişisel sağlığımız açısından oldukça önemli. Beta enfeksiyonu tedavi edilmediği zaman ileriye yönelik tehdit unsurları oluşturabilir. Beta enfeksiyonu geçiren hastaların bir kısmında hastalığın geçmesinden 2-3 hafta sonra gelişen eklemleri, kalbi, böbrekleri tutan iltihabi durumlar olabilir. Halk arasında boğaz iltihabı kalbi ısırmış, eklemleri yalamış, böbrekleri çürütmüş denen durumlar bu komplikasyonlardır ve ciddi sağlık sorunlarıdır. Bu sebeple çok ciddi bir şekilde takip edilmeli ve doğru bir şekilde tedavisi yapılmalıdır. Bu tip hastalıkların önüne geçilmelidir” dedi. 

hastaçocuk-752x480.jpg ENFEKSİYONLARIN ÇÖZÜMÜNE DOKTOR TAVSİYESİ 

Çocuklarda sıkça rastlanan bu tip enfeksiyonların çözümü için ailelere bir dizi uyarılarda bulunan Erdem, “Ebeveynler çocuklarını iyi beslemeli. Özellikle sabah kahvaltısı çok önemli. İkinci olarak büyüme ve gelişmenin olmazsa olmazlarından uyku. Çocukların uyku düzenine mutlaka dikkat edilmeli. Okul çağındaki çocuklarımıza mutlaka hijyeni, temizliği, toplu yerlerde yaşama kurallarını öğretmeliler. Çocuklara bulaşan enfeksiyonların çoğundan temiz olmayan yerlerden bulaşıyor. Çocuklarımıza mümkünse maske takmalı ve gerekmedikçe çıkarmaması gerektiğini öğretmemiz lazım. Bununla beraber çocuklarımız eğer hastaysa hem kendi sağlığı hem de çevresinin sağlığı açısından okula veya kreşe yollanmaması lazım. Ateş, boğaz ağrısı, döküntü gibi bulgular varsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurup, tedbir almaları daha doğru olacaktır” şeklinde konuştu. 

 MASKE KALKTI, VİRÜSLER ARTTI 

Erdem, “Pandemi döneminde maske, mesafe ve hijyen kurallarına herkes dikkat ediyordu” diyerek Kovid-19 salgını sürecine değinerek, “Biz iki yıl boyunca çocuk ve yetişkin düzeyinde hiç bu enfeksiyonlara rastlamadık. İnsanlar pandemi süreci azaldığını düşünüp maskeyi bıraktı. Virüsler, enfeksiyonlar artmaya başladı. RSV, Beta ve diğerleri gibi. Bu açıdan bakıldığında da maskenin, hijyenin, mesafenin ne kadar önemli olduğu görülüyor. 

stock-photo-cute-toddler-boy-medical-mask.jpg GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN 

Enfeksiyonlarda süreci uzatan, hastalığın yayılmasını ve zamanında iyileşmemesini sağlayan etmenin ailelerin gelişi güzel antibiyotik kullanması olduğunu vurgulayan Dr. Galip Erdem, “Bazı aileler buraya geldiklerinde antibiyotik kullanmış oluyorlar. Doğru zamanda, doğru miktarda antibiyotik kullanmış olmuyorlar. Bizim en çok karşılaştığımız durumlar bunlar aslında. Ailelere bu konuda tavsiyem gelişi güzel antibiyotik kullanmamaları. Bir çocuğun ateşi, şiddetli boğaz ağrısı, halsizliği varsa aileler ilk önce doktora başvurup, doktor uygun görürse antibiyotik başlangıcı yapsınlar. Çocukların sağlığı için bu çok önemli. Genel tedbirler keza aynı şekilde çok önemli. Ebeveynler çocuklarına doğru bir şekilde genel tedbir kurallarını aktarırsa bizlerde ebeveynlere gereksiz antibiyotik kullanmamayı aşılayabilirsek sağlıklı nesillere sahip olacağız” diyerek sözlerini noktaladı. 

Buket Beslen/İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.