Bayramdan bayrama hatırlanıyoruz
Bıçak ustası Erhan Sönmez, mesleğinin bayramdan bayrama hatırlandığını belirterek, “Biz sadece para kazanmıyoruz kaybolmak üzere olan bir zanaatı ayakta tutuyoruz. Makineleşme bizim sektörü de vurdu. Mesleğin unutulmasını istemiyoruz” dedi.
Tarihi Hamamönün’de unutulan bir mesleği devam ettiren bıçak ustası Erhan Sönmez zanaatının inceliklerini gazetemize anlattı. Gençlerin bu işe ilgi duymadığını söyleyen Sönmez, bayramdan bayrama hatırlanan zanaatının teknolojiye yenik düştüğünü dile getirdi. Sönmez, “El emeği göz nuru işlere çoğu insan saygı duyuyor fakat bu işleri yapan zanaatkâr karşılığını alamıyor. Çünkü ülkemizde el sanatıyla iş yapan zanaatkârlarımızın işçiliği ucuz. Biz sadece para kazanmıyoruz kaybolmak üzere olan bir zanaatı ayakta tutuyoruz” dedi.
BIÇAKÇILIK KAYBOLMAYA YÜZ TUTTU
Teknolojinin gelişmesiyle makineleşmenin artması ve üretimin seri yapılması birçok meslek dalını zora soktu. Kaybolmakta olan mesleklerden birisi olan bıçakçılık artık sadece kurban bayramlarında akıllara geliyor. Bayramdan bayrama hatırlanan bıçak bileyciliği ve bıçakçılık işleriyle uğraşan esnaf bayram yoğunluğu yaşıyor. 65 yıldır babadan kalma dükkân ile tarihi Hamamönü’nde zanaatını devam ettiren Celal Erus ve Erhan Sönmez mesleklerinin inceliğini gazetemize anlattı.
MAKİNELEŞME BİZİM SEKTÖRÜMÜZÜ DE VURDU
Bıçak ustası Erhan Sönmez, “ Ustam Celal Erus ile Tarihi Hamamönün deki dükkânımızda üçüncü nesil olarak iş yapıyoruz. Bizden sonra bu iş devam eder mi bilmiyorum. Yeni nesil bu işe duyarlı değil sıcak bakmıyor. O yüzden çırak yetiştiremiyoruz. Yeni nesil bu işlerden uzak hepsi masa başı iş arıyor. El emeği göz nuru olan meslek bıçakçılık bitmek üzere bu işi bizim gibi yapan yok. Artık bayramdan bayrama hatırlanan neredeyse nalburların hatta küçük bir makine ile ayakkabı boyacılarının bile yaptığı bir iş olmaya başladı. Birde şöyle bir sıkıntı çıktı artık günümüzde her şey kullan at durumuna geldi. El emeğinin neredeyse bir önemi kalmadı. Makineleşme bizim sektörümüzü de vurdu” diyerek bıçakçılık mesleğinin son günlerde geldiği durumu özetledi.
İŞİN İNCELİKLERİ BIÇAĞI ORTAYA ÇIKARIR
Sönmez, “Son zamanlarda dünyaca yaşadığımız ekonomik zorluklardan dolayı da olumsuzluklar yaşıyoruz. Şuan kurban bayramı yaklaştığı için işlerimiz yoğun ekmek kazanıyoruz. Bayram dışında biz genelde endüstriyel çalışıyoruz. Genelde lokantalar, kasaplar, büyük yemek şirketlerine yaptığımız bıçak bileme çalışmaları bizi ayakta tutuyor. Bu dükkânlar bizim sabit müşterilerimizdir. İnşalarımız bayramdan bayrama da evlerindeki bıçak ve benzeri araçlarını getirerek biletiyorlar. Bayram yoğunluğu iki hafta önce başlar. Bıçak bilemek çok önemlidir. Basit gibi görünür ama göründüğü gibi değil. Bıçak bilemede en önemli husus işi ehlinin yapmasıdır. Çünkü işin incelikleri bıçağı ortaya çıkarır. Bileme işlemi yapıldıktan sonra bıçağın üstünde çapak kalıyor asıl önemli olan onları temizlemek. İyi bir bıçakta çeliği olduğu kadar çapı da çok önemlidir” ifadesi kullandı.
VATANDAŞLARIMIZIN DA ESNAFI ANLAMASINI BEKLİYORUZ
“Türkiye’de bu işte isim yapmış bazı illerimiz var” diyerek söze başlayan Sönmez bıçak işinde kaliteli iş çıkaran bölgeleri anlatarak güncel fiyatlara dem vurdu. “Bursa, Denizli, Sivas gibi şehirlerimiz bu işte öncüdür. Son zamanlarda piyasaya çıkan fabrikasyon bıçaklar. Restoran ve kasaplar tarafından tercih edilmiyor. Evlerde bulaşık makinesine bıçak koymasanız iyi olur. Çünkü makine bıçağın sapına da zarar verir çeliğine de elde yıkamanız bıçağın kullanım ömrünü uzatır. Bileme fiyatlarımız bu şartlarda esnaf olarak ayakta durma mücadelesi verdiğimiz için bize göre uygun ama tabi şikâyet eden müşterilerimizde var. Bizde esnaf olarak elimizden geldiğince uygun fiyatlar vermeye çalışıyoruz. Bileme fiyatını yedi buçuk lira daha da ucuza yapınca biz zarara giriyoruz. Vatandaşlarımızın da esnafı anlamasını bekliyoruz.”
GENÇLERİMİZ BU İŞE DUYARLI OLSUN
Yıllardır Hamamönü’nde bitmek üzere olan bir zanaatı sürdüren bıçak ustası Erhan Sönmez şu şekilde söyleşimizi bitirdi, “El emeği göz nuru işlere çoğu insan saygı duyuyor fakat bu işleri yapan zanaatkâr karşılığını alamıyor. Çünkü ülkemizde el sanatıyla iş yapan zanaatkârlarımızın işçiliği ucuz. Biz bu dükkânda sadece para kazanmıyoruz. Kaybolmakta olan bir mesleği de ayakta tutmaya çalışıyoruz. Biz bu işin kaybolmasını istemiyoruz ve nesilden nesille devam etmek istiyoruz. Bu iş hem merak hem el becerisi istiyor. Gençlerimiz bu işe duyarlı olsa aç kalmaz. Hem mesleği olur hem zanaatı.”
Faruk Gökyurt - ilk sayfa
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.