Başkentte sof kumaşı ticareti: Asırlardır katkı sunuyor

Dünyaca tanınmış Ankara keçisi tiftiği ve bundan elde edilen sof kumaşının asırlardır ticaretinin yapıldığı tarihi İpek Yolu’nun önemi, Hacı Bayram Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Sempozyumu’ ile tartışıldı. 

Tarihten günümüze Çin’den başlayıp Anadolu üzerinde Avrupa’ya ve Akdeniz’e uzanan ipek yolu ticaret başta olmak üzere bilim ve sanatında aktarımında büyük rol üstlenmiştir. Türk Dünyası Belediyeler Birliği adına konuşma yapan Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı tarihi İpek Yolu’nun Ankara için önemine vurguladı. Balcı, “İpek Yolu üzerinde yer alan bir şehir ve tarihi, kültürel yapısıyla bildiğiniz gibi, özellikle Ankara Kalesi, Ulus, Samanpazarı ve Ulucanlar gibi mekânlar geçmişte ticaretin yoğun bir şekilde işlendiği ve geliştiği bir bölge. Bu bakımdan geçmiş dönemde özelikle Ankara Keçisi kumaşının dünya pazarlarına ulaşmasında İpek Yolu büyük bir işlev sağlamıştır ve Ankara ekonomisine çok büyük katkılar sunmuştur” dedi. 

 BİRLİĞİ AMAÇLIYORUZ  

Türk Dünyası Belediyeler Birliği adına konuşma yapan Balcı, “Türk Dünyası Belediyeler Birliği otuzdan fazla ülkede, Orta Asya’dan Balkanlara, Kuzey Asya’dan Akdeniz coğrafyasına 1200’den fazla belediyeyi bünyesinde taşıyan bir kuruluş ve belediyeler arasında işbirliğini geliştirmeyi amaçlıyor. Bu bakımdan bu bilimsel toplantıya destek vermenin bizim amaçlarımızla örtüştüğünü görüyoruz” diye konuştu. 

 BAŞKENTİN EKONOMİSİNE KATKI   

Başkan Balcı, “Ankara Keçisi kumaşının dünya pazarlarına ulaşmasında İpek Yolu büyük bir işlev sağlamıştır ve Ankara ekonomisine çok büyük katkılar sunmuştur. Sadece Ankara’nın merkezi değil, ilçeleri Beypazarı, Kalecik ve Nalıhan’da dâhil olmak üzere, İpekyolu güzergâhında kültürlerarası etkileşimin yoğun bir şekilde yaşandığı ve ticaretin gelişmesine katkı sunan merkezler olmuştur” ifadelerini kullandı. 

 İPEK YOLU NEDEN ÖNEMLİ?  

Sempozyumda Türk Tarih Kurumu adına konuşan Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hatice Oruç, “Doğudan batıya ve batıdan doğuya savaşçıların, askerlerin, komutanların, sanatçıların, hükümdarların, âlimlerin, bilginlerin, seyyahların ve sanatçıların yolu olmuştur. Her ne kadar ticaret yolarının genel adı İpek Yolu ise de, bu yolarda taşınan kâğıt, porselen, ipek, kıymetli maden ve değerli taşlar, geçtiği yolar boyunca pazar yerlerinin olduğu ülkelerde ve bölgelerde siyasi, askeri, sosyal ve kültürel anlamda katma değerlerin katmasını sağlamıştır” dedi. 
Oruç, Türklerin tarih boyunca İpek Yolu üzerinde hem ticaret yaptığını hem de Pazar yerleri inşa ettiğini, coğrafyayı ihya ettiğini belitti. Oruç, “Yani doğu-batı eksenindeki ticaret kültürünün önemli yapı taşlarından birini Türk devletleri oluşturmuştur” açıklamasında bulundu. 

 İLK KÜRESELLEŞME OLAYI: İPEK YOLU  

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, “İpek Yolu, birçok medeniyeti birbirine bağlayan İpek Yolu Asya’yı, Anadolu üzerinden Avrupa’ya bağladı. Ticaret yolu olmasının ötesinde iki bin yıldan beri bu güzergâhta yaşayan kültür, din ve milletlerden izler taşıyan, olağanüstü tarihi ve kültürel zenginlikle bilgi, fikir, kültür ve inanç etkileşimini sağlayan bir mecradır. Bu sebeple dünyada ilk küreselleşme olaylarından birisinin İpekyolu ticaretinden ortaya çıktığı söylenebilir” dedi. 

Faruk Gökyurt\ İLKSAYFA