Başkent'in pazarcı tiyatrocuları
Ankara'da 1993 yılında kurulan ve tamamı bedensel engellilerden oluşan Bedensel Engelliler Sanat Tiyatro Topluluğu'nun (BST) 3 üyesi aynı zamanda pazarcılık yapıyor.
Ankara'da bedensel engelli Mehmet Bozdoğan (54) 1993 yılında tamamı kendisi gibi bedensel engellilerden oluşan, Türkiye’nin ilk bedensel engelliler tiyatro grubu BST'yi kurdu. Engellilerin sıkıntılarını dile getirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla kurulan tiyatro ekibi, şimdiye kadar Ankara'da 300, ülke genelinde de binin üzerinde oyun sergiledi. Komedi tarzı oyunlardan elde edilen gelirle ise engellilere tekerlekli sandalye, koltuk değneği, akülü araba ve eğitim desteği sağlanıyor. Tiyatro ekibinin Ankara'daki 8 üyesinden 3'ü, aynı zamanda pazarcılık yaparak ek gelir sağlıyor. Pandemi döneminde sahne alamayan Mehmet Bozdoğan, Metin Bulut ve Nihal Kamış'a Etimesgut Ahi Evran Muhtarı Aynur Çanakçı sahip çıktı. Belediye Başkanı Enver Demirel de üç arkadaşa semt pazarında yer sağladı. Bozdoğan, Bulut ve Kamış, kurulan pazarda yumurta, salça, şalgam gibi ürünlerin satışından elde ettikleri gelirle de engellilere destek veriyor. Üç arkadaş pazarda satış yaparken oyunlarını da ezberliyor.
'BİZ ENGELLİ DEĞİLİZ'
Tiyatro grubunun kurucusu olan Mehmet Bozdoğan, grubu kurarken o dönemler engellilerin sıkıntılarının biraz daha fazla olduğunu belirterek, engellilerin ekonomik özgürlükleri kazanabilmeleri için yola çıktıklarını söyledi. O dönem fazla ilgi gördüklerini belirten Bozdoğan, "Arkasından turnelere çıktık. Bunu yaparken kendi biletlerimizi kendimiz satıyoruz. Arkamızda herhangi bir destek yok. Zorluklar çekmeye başladık. Engeller önümüze çıkmaya başladı. Engelleri aşmak için de insanlara kendimizi iyi tanıtmamız lazımdı. Arka arkaya oyunlar almaya başladık. Ahi Mesut Mahalle Muhtarı Aynur Çanakçı sayesinde pandemi döneminde Etimesgut Belediyesinin çok büyük desteği oldu. Salonu ücretsiz verdiler. Sırf 'insanlar tanısın görsün' diye bazı yerlere cebimizden harcayarak gidiyoruz. 'Engellinin önünde engel yok' dedirtmek istiyoruz. Biz engelli değiliz, kendimizi öyle görmüyoruz. O yüzden bize kimse engel olmasın. Önümüzü açsınlar bizi yürütsünler. Pandemi döneminde oyun oynayamadık bu sırada Etimesgut Belediye Başkanımız Enver Demirel, pazar yerini bize açarak pandeminin zor dönemini atlatmamızı sağladı" dedi.
'PAZARDA YUMURTA SATIYORUZ'
Metin Bulut ise, şimdiye kadar birçok sıkıntı ve zorluklar yaşadıklarını belirterek, "Pandemi döneminde ne yaparız' dediğimizde mahalle muhtarımız bize elini uzattı. Semt pazarlarından bize yer ayarladı. Biz orada bir şeyler satıp hem hayatımızı idame etmeye çalıştık hem de küçük dokunuşlarla engelli arkadaşlarımızı ya da ailelerini bulup ihtiyaç sahibi olan arkadaşlarımıza küçük de olsa destekte bulunmaya çalıştık. Bugüne kadar geldik. Bize destek olan insanlara 'siz neden destek oluyorsunuz' gibi birtakım sözler söylüyorlar. Bu bizi oldukça rahatsız ediyor. Pazarda yumurta satıyoruz. Buradan gelen gelirlerle turnelerimize gidiyoruz" diye konuştu.
'TİYATRO SAHNESİNDE OYUNCU, PAZARDA ESNAFIZ'
Nihal Kamış da tiyatroya seyirci olarak gittiğini, ardından kendisini sahnede bulduğunu belirterek, şunları söyledi:
"25 yıldır tiyatroyla uğraşıyorum. Ondan önce evden hiç çıkmıyordum. İçine kapanıktım, evdeydim. Sürekli televizyon izliyordum. Sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla tiyatroya geldim. Geldikten sonra hayatım değişti. Oyuncu eksikliği varmış, beni sahneye çıkardılar. Yıllar geçtikçe adapte oldum. Arkadaşımın sayesinde tiyatroya seyirci olarak geldim. Beni sahneye çıkardılar. Pandemi döneminde her yer kapandığı için tiyatro oynayamadık. Aynur ablamız bize birkaç yerden pazar yeri aldı. Pazarda hem satışımızı hem de tiyatroyla ilgili provalarımızı yapıyoruz. Hem yol hem de iş arkadaşıyız. Hep birlikte ekmeğimizi kazanıyoruz, işimizi icra ediyoruz. Tiyatro sahnesinde oyuncuyuz pazarda da esnafız. Oyunlarımız olursa şehir dışına gidiyoruz, olmazsa pazarımıza geliyoruz."
Ahi Mesut Mahalle Muhtarı Aynur Muhtar Çanakçı ise, "Engelli arkadaşlarla 10 yıldır beraberiz. Pandemi esnasında bayağı bir zorluk yaşadılar. Ben, 'belediye başkanımızla görüşelim size bir ekmek kapısı açalım' dedim. Sağ olsun başkanıma bunu ilettiğimizde her pazardan ufacık bir yer verip, hayatlarını kazanmalarına fırsat verdi" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.