Antikacılar Ayrancı'da: Her ayın ilk haftası toplanıyorlar
Türkiye'nin dört bir tarafını gezerek antika eşyalar toplayan koleksiyonerler, yıllar içerisinde topladıkları parçaları Ayrancı Antika Pazarı’nda satışa sunuyor. Her ayın ilk pazar günü kurulan pazar, antika severleri bir araya getiriyor.
Çankaya Ayrancı Mahallesi'nde her ayın ilk pazar günü kurulan Ayrancı Antika Pazarı’nda, Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden gelen yıllanmış süs eşyası, taş plak, saat, lamba, takı, oyuncak, çarık ve tarım aletleri satışa sunuluyor. Koleksiyonerler, yıllar içinde topladıkları nadide parçaları pazarda antika severlerle buluşturuyor. Ziyaretçiler, her köşede nostaljiye yolculuk yaparken, koleksiyon meraklıları da aradıkları özel eşyalara ulaşmanın keyfini çıkarıyor. Pazarda her parça, geçmişin izlerini taşıyan bir hikâye anlatıyor.
EŞSİZ PARÇALARLA DOLUP TAŞIYOR
Her ayın ilk pazar günü, antika severler ve koleksiyonerler Ayrancı Mahallesi'nde bir araya geliyor. Ayrancı Antika Pazarı, dünyanın ve Türkiye'nin çeşitli noktalarından gelen eşsiz parçalarla dolup taşıyor. Taş plaklar, lambalar, yıllanmış süs eşyaları, oyuncaklar, eski saatler, takılar, çarıklar ve tarım aletleri, hem başkentliler hem de diğer şehirlerden gelen antika meraklıları için tezgâhlardaki yerini alıyor. Analog fotoğraf makineleri, kasetler, eski plaklar ve telefonlar, her köşede nostaljiye yolculuk yapmayı sağlıyor. Pazar, geçmişin izlerini günümüze taşırken, her bir parça bir dönemin hikayesini anlatıyor. Özellikle koleksiyon meraklıları, nadir bulunan ürünlere göz attıkça adeta geçmiş zamanlarda bir yolculuğa çıkıyor. Zamanla toplanan eski eşyalar, geçmişe olan bağlılığı ve koleksiyon tutkusunu birleştiriyor, her ziyaretçi için farklı bir anlam taşıyor.
“HEPSİNİN BİR HİKÂYESİ VAR”
Pazarın ilgi çeken tezgâhlarından birisine sahip olan koleksiyoner Ramazan Fidan, kaset, analog fotoğraf makinesi, plak, eski telefon, bakır gibi pek çok ürünü antika tutkunlarının beğenisine sunduğunu belirtti. Her ayın ilk pazar günü pazarın kurulduğunu söyleyen Fidan, sözlerini söyle sürdürdü:
“Burada olmaktan inanılmaz derece de keyif alıyorum. Buraya gelen insanlar sadece alışveriş yapmaya değil, sohbet etmeye ve geçmişi yâd etmeye de geliyorlar. Taş plaklardan eski radyolara, Osmanlı dönemi objelerinden çarık ve tarım aletlerine kadar hepsinin bir hikâyesi var. Antika pazarından eşya satın alan kişi, aslında yaşanmış bir hikâye alıyor. Gençlere, gençliğini özleyenlere nostaljiyi ve tarihin izlerini sunmak beni mutlu ediyor. Bazen yıllardır aradığı bir parçayı bulan koleksiyonerlerin yüzündeki mutluluğu görmek paha biçilemez.”
“ÇOK ÖZEL VE GÜZEL PARÇALAR VAR”
Antika pazarına arkadaşları ile beraber gezmeye ve alışveriş yapmaya gelen Dilara Şen, “Zaman buldukça buraya gelmeye çalışıyorum. Antika pazarlarında, gerçekten çok özel ve güzel parçalar var. Herkesin evinde olmayan parçaları keşfetmek ve bunların koleksiyonumda yer alması beni aşırı mutlu ediyor” dedi. Şen, her adımda tarih kokan bu pazarlarda uzun saatler vakit geçirmenin kendisi için bir hobi haline geldiğini belirtti. Özgün parçalarla kişisel koleksiyonunu zenginleştirmekten büyük keyif aldığını vurgulayan Şen, “Buraya geldiğimde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bu pazarlarda dolaşmak, hem geçmişe yolculuk yapmak hem de benzersiz eserlerle bağ kurmak demek” diye konuştu.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.