Ankara’da mutlaka gitmeniz gereken 5 müze
Müze denildiği zaman akla ilk gelen, ilk müzecilik adımlarının atıldığı şehirlerden biri olan Ankara’da mutlaka gezilip, görülmesi gereken beş müzeyi sizler için derledik.
Başkent tarihi yapısıyla birçok müzeye ev sahipliği yapıyor. İlk müzecilik adımlarının atıldığı başkentte mutlaka gezilmesi gereken 5 müzeyi sizler için derledik. Bu müzeler: Anadolu Medeniyetler Müzesi, Resim ve Heykel Müzesi, İlk Meclis ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, Etnografya Müzesi ve Ulucanlar Cezaevi Müzesi.
ANADOLU MEDENİYETLER MÜZESİ
İlk olarak inceleyeceğimiz olan ve Ankara’ya gelen her kişinin mutlaka gezip görmesi gereken müze Anadolu Medeniyetler Müzesi’dir. Anadolu Medeniyetler Müzesi, Ankara’nın Altındağ ilçesinde Ankara Kalesi’nin eteklerinde iki Osmanlı yapısında (Mahmut Paşa Bedesteni, Kurşunlu Han) yer almaktadır. Anadolu’nun arkeolojik eserlerin bulunduğu, birçok uygarlığa ev sahipliği yapan bu müze Paleotik Çağdan başlayarak günümüze kadar ulaşan eserleri içerisinde barındırmakta ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer almaktadır. Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa Müze Forumu tarafından verilen ‘Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü 1997 yılında İsviçre’nin Lozan kentinde 68 müze arasından birinci seçilerek kazanmıştır. Türkiye’de bu ödülü almaya hak kazanan ilk müze olmasından ötürü bu müze mutlaka gezilip görülmelidir.
RESİM VE HEYKEL MÜZESİ
1927-1930 yılları arasında ‘Türk Ocakları Genel Merkezi’ olarak inşa edilen Resim ve Heykel Müzesi Altındağ ilçesinde yer almaktadır. Müzelerin şehri olarak adlandırılan Altındağ, Resim ve Heykel Müzesini de içerisinde barındırmaktadır. Burası ilk Türk Tarih Kongresi’ne ve ilk Türk Operası Özsoy’a ev sahipliği yapması sebebiyle ilklerin binası olarak adlandırılmaktadır. Resim ve Heykel Müzesi’nin binası 1927 yılında Namazgâh Tepesi’nde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından inşa edilmiştir. Birinci Ulusal Mimarlık döneminin en iyi örneklerinden olan yapı 1980 yılında restore edilerek çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak tüm fonksiyonlara ve hizmetlere sahip bir yer haline dönüştürülmüştür. Müzenin ilk yapıtları Osman Hamdi Bey’in Silah Taciri, Fausto Zonaro’nın Genç Kız Portresi, V. Vereshchaing’in Timur’un Mezarı Başında, Emel Cimcoz Korutürk’ün Gaziye Şükran tabloları oluşturmaktadır. 1939 yılından itibaren düzenlenen sergilere katılan sanatçıların eserleri de müze koleksiyonuna dâhil edilmiştir. Müze pazartesi günleri hariç her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
İLK MECLİS VE KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ
Başkent Ulus’ta yer alan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının inşasına, 1915 yılında başlanmış, binanın planı Evkaf Mimarı Salim Bey tarafından yapılmıştır. Türk mimarisinde 2 katlı olarak inşa edilen yapının en belirgin özelliği ise duvarlarında Ankara taşı denilen Andezit kullanılmasıdır. Meclisin 23 Nisan 1920 yılında burada toplatılması kararlaştırıldığında henüz bitmemiş olan bina milli heyecanla birleşerek milletin katkısıyla tamamlanmıştır. 23 Nisan 1920-15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılmaya başlanan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak kullanılmıştır. 1957 yılında ise müzeye dönüştürülme fikriyle çalışmalara başlanmış 23 Nisan 1961 yılında ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi’ olarak halk ziyaretine açılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından teşhir-tanzim çalışmaları sonucunda 23 Nisan 1981’de ‘Kurtuluş Savaşı Müzesi’ adı verilmiştir. Müze içerisinde, Atatürk’e ait kişisel eşyalar, etnografik eserler, istiklal madalyaları, Milli Mücadele Dönemi’nde kullanılan silah ve haberleşme eserleri yer almaktadır.
ETNOGRAFYA MÜZESİ
Yine Altındağ İlçesinde yer alan başka bir müze ise Etnografya Müzesi. Bu müze, 1930 yılından beri faaliyet göstermektedir. Türk sanatına ait Selçuklu Dönemi’nden günümüze kadar ulaşan eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait halk giysileri, ayakkabı, süs eşyaları, bohçalar, çeşitli keseler, oyalar, çevreler, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları, çeşitli yörelerden halı ve kilimler vb. birçok ürün bu müzede sergilenmektedir. Ayrıca müze içerisinde Türk ağaç işçiliği örnekleri, Ahi Şerafettin Sandukası (XIV. yy.), Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev'in tahtı (XIII. yy.), Siirt Ulu Camii Minberi (XII. yy.) Nevşehir Ürgüp'ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (XII. yy.), Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (XV. y.y.), gibi müzede önemli sayılan eserler ve sanat tarihiyle ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi de yer almaktadır. Ankara’ya gelipte görülmesi gereken en iyi müzelerden sadece biridir.
ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ
Son olarak yine Altındağ ilçesi içerisinde yer alan, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri ise Ulucanlar Cezaevi Müzesi’dir. Ulucanlar Kapalı Cezaevi, Ulus tarihi kent merkezinin kıyısında, Ankara Kalesi’nin doğusunda bulunan bir tepe üzerinde yer alır. Konumu sebebiyle Ankara Kalesi’ne yakınlığı ve tarihi kent merkezi ile bilinen Uluucanlar Cezaevi Müzesi tarihe ışık tutan müzelerden biridir. 1925 yılında mahkûmların başka bir cezaevine sevk edilerek cezaevinin boşaltılmasından 2006 yılına kadar geçen 81 yılda Ulucanlar Cezaevi’nde birçok sanatçı, yazar, gazeteci o dönemlere damga vurmuş birçok isim kalmıştır. Müze olarak dönüştürüldükten sonra bu güne birçok ziyaretçiyi ağırlayan ve ağırlamaya devam eden Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Kültür Bakanlığı tarafından Ankara’da en çok ziyaret edilen müze statüsüne sahip olmuştur. Bu müzeyi mutlaka ziyaret ederek dönemin dokusuna şahit olmalısınız.
Enes Boyacı / İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.