Alınlarından öperim

15 Temmuz Gazisi ve Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfının Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan vekilli Kaan Şimşek 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını gazetemize anlattı. Şimşek o gece yaralıların motorlu kuryeler tarafından hastanelere nasıl taşındığını vurgulayarak canla başla çalışan kuryelere teşekkür etti. 

“DÜŞMANA YAPILMAYANI BİZE YAPTILAR”

15 Temmuz gecesinin hayatının dönüm noktalarından biri olduğunu ifade eden Şimşek, o gece yaralılara yardım eden motorlu kuryelere dikkati çekti. Şimşek, “O gece orada ambulans söz konusu değil. Biz bize yardım ediyorduk. Ambulans çıkamıyordu zaten hem yollar kapalı hem de tarıyorlardı. Genelkurmay o gün Ankara’daki en ağır yerlerden birisidir. Kuryelerden razı olsun görsem alınlarından öperim. Araç geçişi olmadığı için bütün yaralıları motosikletli kuryeler götürdü hastaneye” dedi. 

Yaralandıktan sonra kendisini Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde bir ağacın altına koyduklarını söyleyen Şimşek, o gece yaşanan kargaşada bir kurye tarafından hastaneye götürüldüğünü dile getirdi. Şimşek, hastanede durumun iç açıcı olmadığını ifade ederek, “Düşmana yapılmayanı bize yaptılar. Böyle bir vahşet yok. Hastane zaten daha berbat durumda her yer kan her yer yaralı yoğun bakıma götürmüşler beni oradan özel bir hastaneye sevk edildim. 4 aylık bir tedavi sürecim oldu” diyerek o gün Ankara’da herkesin vatanı için uğraş verdiğine vurgu yaptı.  

“NİYETİMİZİ ŞEHİTLİK OLARAK ALDIK”

Hain darbe girişiminde işyerinde nöbette olduğunu belirten Gazi Şimşek,  “O gece iş yerimde nöbetteydim. Mesaimiz bitmemişti. Uçakların uçtuğunu gürdüm. Türkiye’de F 16 lar uçuyorsa ilk bakışta gurur gelir insanın aklına. Gecenin bir yarısı uçması garip geldi. Sosyal medyadan ve haberlerden bakınca olanların pekte normal olmadığını anladım. İşten çıktım evde iki çocuğum birde hanım vardı zor bela eve gittim. Onları güvenli bir yere götürdükten sonra sokağa çıktım” diyerek devam etti. 

Şimşek, “Cumhurbaşkanımız televizyona çıktı. Televizyonda Cumhurbaşkanımız sokağa çıkın deyince bizde çıktık. Çıkmak için hazırlık yaparken o çağrının gelmesi durumun ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Önce semt karakoluna gittik. Oradaki polis arkadaşlar bizi Genelkurmaya yönlendirdi. Beş arkadaş geri Kızılay’a geldik. Kızılay’a geldiğimizde tankların geçtiğini orada bir hasar bıraktığını gördük. Genelkurmay başkanlığında hala olayların devam ettiğini söylediler. Biz Kızılay’dayken helikopter tarama yaptı. Sonra büyük bir kalabalıkla Genelkurmay’a yürüdük. Biz azımızda şehadetle niyetimizi şehitlik olarak aldık.” dedi.

“O GÜN HAKİKATEN BU ÜLKE SAVAŞTI”

Şimşek nasıl yaralandığını şöyle dile getirdi, “O gün hakikaten bu ülke savaştı. Bu savaş sadece FETÖ ye karşı değil bu ülkede gözü olan bütün güçlere karşı bir savaştı. Genelkurmayın önüne geldiğimizde büyük bir kalabalıkla bahçesine girdik. Fakat üzerimize ateş edildi. Sanki ava çıkmışlar insan avlıyorlardı. Vurulan yaralanan bir sürü insan amacımız genelkurmayı hainlerden temizlemekti. Helikopterler taciz ateşine başladı. Benim arkadaş grubunun ortasına mermi düştü. Yere düşen bir mermi ile 5 kişi yaralandı. Merminin şarapnelleri bacaklarıma girdi. Bir kısmı parçalayıp attı bir kısmı içeride kaldı.  Ağır yaralandım bacağım koptu zannettim.” 

“BACAKLARIMDA KALAN ŞARAPNELLER NİŞANIMIZ OLDU”

“O günden sonra sağlık açısından pek bir şey değişmedi. Bacaklarımda kalan ufak tefek 30 parça şarapnel bizim nişanımız oldu” diyerek anlatmaya devam eden Şimşek, “En çok zorumuza giden devletimize ait olan mermilerle burulmamız. Ben hiçbir zaman bir eyleme bir yürüyüşe katılmamıştım. Ama o günkü hareket bambaşka bir hareketti. Bizi sokağa çıkaran vatan, millet, devlet, bayrak ve ezan oldu başka bir şey değil. Evdeki çocuklarınıza bakıyorsunuz onlar için yapıldığını biliyorsunuz. Millet ve devlet ayakta dim dik durdu. Bu hain darbe girişimi önlendi. Bu ülke öyle bir ülke ki atalarımız öyle bir yere otağını kurmuş ki gelenin ayağı çarpıyor gidenin çarpıyor. Biz millet olarak bu toprakları böldürmeyiz” dedi. 

“BİZ BU DEVLETE BU VATANA SAHİP ÇIKTIK”

Gazi Şimşek şu sözlerle söyleşimizi sonlandırdı: “O günden sonra değişen şu oldu daha fazla vatan ve millet sevgisi çocuklarımıza canlı önek olduk. Vatan için mücadele her zaman devam eder kimisi kalemiyle bedel öder kimisi bedeniyle kimisi eğitimiyle öder biz bedenimizle ödedik. Bu devlete bu vatana sahip çıktık. Evlat vatandır biz evladımıza nasıl sahip çıktıysak vatanımıza da öyle sahip çıktık. Bu ülkede 15 Temmuzlar bitmez. Gözünüz açık olacak Müslüman uyanık olmak zorunda. Türk Müslüman daha da uyanık olmak zorunda çünkü Türk’ün toprağı çok kıymetlidir. Biz bu 15 Temmuzları bitmiş olarak algılamayacağız. Türk milleti bütün hainlerden daha büyük bunu unutmayıp öyle yaşamalıyız.”  

Faruk Gökyurt\ İlk Sayfa