Akyurt'un yılan avcısı Tuncay Sezer halkın yardımına koşuyor

Akyurt'un yılan avcısı Tuncay Sezer halkın yardımına koşuyor

Ankara’nın Akyurt İlçesi’nde Belediye personeli olarak çalışan 45 yaşındaki Tuncay Sezer, yılanlardan mustarip bölge halkının yardımına koşuyor. Tuncay Sezer, vatandaşlarca “Son Yılan Bükücü Tuncay” ve “Yılanları Efendisi Tuncay” olarak anılıyor.

Başkentte Akyurt Belediyesi'nde görevli 45 yaşındaki Tuncay Sezer, adeta bir yılan avcısı; yılanlardan mustarip bölge halkının yardımına koşuyor. Bölge halkının kahraman ilan ettiği Tuncay Sezer, aynı zamanda “Son Yılan Bükücü Tuncay” ya da “Yılanları Efendisi Tuncay” olarak da anılıyor.

DOĞAYA GERİ BIRAKIYOR

Akyurt'ta yaşayan 45 yaşındaki Tuncay Sezer 18 yıldır belediye personeli olarak çalışıyor. İşi sayesinde tanıştığı bölge halkı ile sıkı ilişkiler kuran Sezer, görevi dışında da bölge halkının isteklerini kıramayıp insanlara yardımcı oluyor. Bahçelerinde yılan çıkan vatandaşların yardımına koşan “Son Yılan Bükücü” olarak tanınan Tuncay Sezer, yakaladığı yılanlara zarar vermeden doğaya geri bırakıyor.

Sezer aynı zamanda evinde ve bahçesinde 200'ü aşkın hayvan besliyor. Tuncay Sezer, hayvanlara karşı da oldukça hassas. Yılan gibi hayvanların bile zarar görmemesini isteyen Tuncay Sezer yakaladığı hayvanları geri doğaya bırakırken bu anları da sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Bu görüntüleri de “Son Yılan Bükücü Tuncay” ya da “Yılanları Efendisi Tuncay” etiketleriyle yayınlıyor.

BİSİKLETLE RAHATLIYOR

Epilepsi hastalığı olan Sezer'in ilginç bir hobisi de uzun süre bisiklet sürmek. Gün içerisinde bisikleti ile 8 kilometre yol kat eden Tuncay Sezer, bisiklet sürmenin hastalığına ve kendisine iyi geldiğini dile getiriyor.

Yılan gören bölge halkının önce belediyeyi sonrasında da kendisini aradığını belirten Sezer, şunları söylüyor: “Belediyeyi veya benim numaramı bilenler arıyor; Akyurt'un insanı hiçbir şeyden korkmadığımı biliyor. Müdürüm ‘Tuncay o bizim işimiz değil' diyor, tutamayanlar oluyor. Yılanı zararsız bir şekilde yani kıskaçla tuttuğunda hayvanın beli kırılabiliyor, bir arıza açabiliyor. Ben öyle yapmıyorum; düzgünce kafasına değnek ile hafifçe bastırıyorum, elime alıyorum. Kafasını tutuyorum ama sıkmıyorum.

Bana ne geldiyse küçüklükte geldi. Mesela şu beni yer, şu bana bir şey yapar aklıma hiç gelmiyor. İlla onu tutacağım. Ummadığın şeyi tutuyorum. Allah bana böyle bir yetenek vermiş ama içime de bir vicdan vermiş. Hiçbir şeyden korkmuyorum ama tutuyorum. Her şeyi önlem alarak tutuyorum, kendimi tehlikeye atarak değil."

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.