AKK Başkanı Yılmaz: “Sektöründe saygılı olan herkes için ATO’yu açtık”

Kent Konseyi(AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve heyet ile Genç Girişim ve Yönetişim Derneği(GGYD) Başkanı Nezih Allıoğlu ve dernek üyelerini Uğur Mumcu Caddesi’nde bulunan derneğin genel merkezinde ziyaret etti. Dernek Üyeleri ve heyet üyeleri Ankara Ticaret Odası (ATO) seçimi öncesi sektöre yönelik konuşma gerçekleştirdi. AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Çocuklarımıza bırakacağımız bir mülkiyet değil hikâyeyi bırakmak istiyoruz. Bu sebeple genç bir ekiple çok daha güçlü bir şekilde sürece dâhil olmak istiyoruz. Kamplaşmıyoruz. Kimseyi öteki ilan etmiyoruz. ATO’yu sosyolojisine, fıtratına, cemiyetine, mezhebine, meşrebine bakmadan sektöründe saygılı olan herkese açtık. Herkesin oy kullanmasını sağladık. Bu bizim için büyük bir onur.

 GİRİŞİMCİLİK MADALYASI ALACAK KADAR SES GETİREN YAPI 

Başkan Yılmaz,  “ATO’da ikinci dönemim. Bu dönem Başkan Vekiliyim. Ankara Kent Konseyi’nde de ATO’yu temsil ediyorum. AKK’yi biliyorsunuz. Kent Konseyi’ni Genç Girişim ve Yönetişim Derneği ile beraber kurduk. 1800 kurum, kuruluş, vakıf ve üniversitenin olduğu Türkiye’nin en geniş katılımlı kent konseyi, dünyada girişimcilik altın madalyasını alacak kadar da ses getirmiş bir yapıyı beraber oluşturduk. Bu kentteki ortak aklı, kamplaşmaya itiraz eden her kesimin bir masada buluşmasını sağlayan, herkesin eşitlendiği bir markalamayı hep beraber yaptık. Olurunu da beraber yaşadık. Devamlılığıyla alakalı irademiz olacak. Çünkü vasatın örgütlendiği bir kentte bu masanın etrafındaki liyakatin kentin geleceği ile ilgili irade koyması, gelecek yüzyıla bu kenti hazırlaması, yüzüncü yılına girdiğimiz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılda da güçlenerek devam etmesi, bu kentteki göçmenler olarak yok olmakla karşı karşıya kalacağımız bir sürecin yerleşikler olarak kentin geleceğine taşıyabileceğiz süreci planlamamız için katılımcı kültüre mahkûmuz” ifadelerini kullandı.

 “LİYAKAT VASAT KADAR HIZLI ÖRGÜTLENMELİ” 

Yılmaz, “Aynı anadan, aynı sosyolojiden olmamıza gerek yok. Biz sizinle aynı anadan doğmuş gibi hareket ediyorsak, birbirimizin selamına bu kadar itibar ediyorsak eğer o zaman kamplaşmaya gerek yok. Liyakat vasat kadar hızlı örgütlenmeli. Vasatın bu kadar hızlı örgütlendiği, bu kadar hızlı bir şekilde kötülük yaptığı bir yerde iyilerin ve liyakatlilerin da hızlı örgütlenmesiyle alakalı irade beyanı bizimki. Dolayısıyla bu süreci beraber yönettik. Israr etmemiz gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 EKONOMİNİN, KÜLTÜR VE SANATIN BAŞKENTİ 

“6 milyonluk bir kentte ticaret yapabilmek için, itibarımızla kurduğumuz Network ile ilişkilendirmemiz gerekiyor” diyen Yılmaz, “Yaptığımız iş bu aslında. Hem ATO hem Genç Girişim ve Yönetişim Derneği de bunu yapıyor. Hayata tutunmak için mücadele ediyoruz. Kenti yaşanabilir kılmak için. Bu seçim üzerinden tanışmamız kolaylaşıyor. 1000’den fazla sahada aday var. 300’ü organ üyesi olacak. Bunu vesile kılarak ondan sonraki süreçte ‘bu kentin ticaret kenti olmasını nasıl sağlayabiliriz?’ 1 milyon 800 bin iş gücüyle, 350 bin öğrencisiyle, 2 milyondan fazla üniversite mezununun yaşadığı bu kent hem ekonominin hem kültür ve sanatın başkenti olur iddiamız var bizim” ifadelerini kullandı.

 SANAYİ VE TİCARET KENTİ 

Memur kenti, gri kent, gri şehir gibi ön yargılardan kurtulup sadece 300 bin memurun yaşadığı bir kentin 1 milyon 800 bin iş gücü içerisinde hâkim güç olarak görülmesinin kentin gerçeklerine itiraz etmek olarak düşünüyoruz. 13 organize sanayi bölgesi, 8 Teknokentle 50 bin doktoral insanın yaşadığı bu kentte aslında bir sanayi kenti, ticaret kenti. Siz bu kente ticaret kenti değildir diyemezsiniz. 7 medeniyete ev sahipliği yapmış 5 bin yıllık geçmişi olan bu kent turizmin de başkenti olmak zorunda. Bu kentin bu avantajları, 20 binden fazla hizmet sektöründeki işletmesi, 30 binden fazla inşaat alanı zücaciyeden eldivene, eldivenden merdivene kadar her alanda, kadın tekstilinde Türkiye’nin bir numarası olan, sağlıkta %1’lik dilimden Hacettepe ve Ankara gibi üniversitelerin, en nitelikli doktorların olduğu sağlık turizminde dünyanın merkezi olabilecek bu kentin, 300 bin üniversite öğrencisi ve 2 milyon üniversite mezunu insanın lokomotif olabileceği bir iş gücüyle ekonominin başkenti olabileceğini düşünüyoruz. Biz üstümüze düşen vazifeleri yeterince yapabilirsek bu kadar potansiyel olan bir kentte bir tek işsiz kalmaz” dedi.

 “ATO’YU SEKTÖRÜNDE SAYGILI OLAN HERKESE AÇTIK” 

ATO’nun zücaciyeciden tuhafiyeciye, tuhafiyeciden otomobilciye kadar herkesin eşitlendiği, herkesin hukukunu savunan güçlü bir oda olduğunu dile getiren Yılmaz, “Bunu devam ettirmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza bırakacağımız bir mülkiyet değildir burası. Biz hikâyeyi bırakmak istiyoruz. Bu sebeple genç bir ekiple çok daha güçlü bir şekilde sürece dâhil olmak istiyoruz. Kamplaşmıyoruz. Kimseyi öteki ilan etmiyoruz. ATO’yu sosyolojisine, fıtratına, cemiyetine, mezhebine, meşrebine bakmadan sektöründe saygılı olan herkese açtık. Herkesin oy kullanmasını sağladık. Bu bizim için büyük bir onur. Bu sürece sizin sınırsız katkınız var. Ben bu sürece yaptığınız katkıdan, Kent Konseyi’ndeki katılımcı kültürün dünyada altın madalya alma sürecine yaptığınız katkıdan dolayı, genç girişim ve yönetişim derneğinin bütün heyetinin huzurunda çok değerli dostum ve dernek başkanı Nezih Bey’e çok teşekkür ediyorum. Bu cemiyet görevleri bitecek ama bizim dostluğumuz baki kalacak. Bu zor seçim günlerinde bize nefes aldırdığınız, buraya davet ettiğiniz için de ekstradan teşekkür ederim” diyerek sözü GGYD Başkanı Nezih Allıoğlu’na bıraktı. 

 KAPALI YERLER OLARAK KALMASIN 

Başkan Nezih Allıoğlu, “Biz 2003 yılında kurulmuş 19 yıllık bir derneğiz. O günlerde 14 kişinin kurduğu bu dernek bugün 100’den fazla üyesi olan bir dernek haline geldi. Burası bildiğiniz iş adamlarının yaptıklarını daha iyi yapmaya çalışan, bunu amaçlayan bir dernek. İş adamlarının birbirleri ile tanışıp, onlarla iş yaptıkları, dostluk, arkadaşlık kurmalarını, onların ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmasına vesile olan bir dernek. Net 21 yönetim kurulu üyemiz, 13 tane kurulumuz, 12 tane topluluğumuz var. Topluluklar aslında bizim bildiğimiz ATO’daki meslek örgütleri gibi. Hemen hemen her meslekten gayrimenkulden bilişime, hukuktan mobilyaya kadar hepsi faaliyet gösteriyor. Amacımız güzel şeyler yapmak. Çabalıyoruz. Zaman ayırıyoruz. Biz burada boş vaktimizi değil de boşa çıkan vaktimizi işle değerlendiriyoruz. Buralar kapalı yerler olarak kalsın istemiyoruz. Herkese açık olmalı. Çalışan kazansın. Bu yoğunluğunuzda bizlere zaman ayırıp geldiniz. Çok mutluyuz, keyifliyiz” diyerek konuşmasını noktaladı. 

Buket Beslen/ İLKSAYFA-