Ahmet Hakan'dan Diyanet Başkanı'na Audi çağrısı
Diyanet İşleri Başkanlığı’na alınan Audi marka yeni makam aracı tartışmaları devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde kamuoyunda büyük yankı bulan makam aracı tartışmasına Gazeteci Ahmet Hakan da eklendi. Hakan, tartışmayı köşesine taşıdı.
Geçtiğimiz günlerde Diyanet Başkanı Erbaş’a Audi A8 marka yeni makam aracı alındığı ortaya çıkmış ve tasarruf tedbirleri kararının delindiği gerekçesiyle Erbaş ve Diyanet kurumu oldukça eleştirilmişti. Muhalefet parti temsilcilerinin eleştirilerine gazeteciler de eklendi. Ünlü gazeteci Ahmet Hakan, bugünkü köşesine makam aracı tartışmasını taşıyarak “Audi A8 iddiası, asla yenilip yutulacak cinsten değil” dedi. İşte Hakan’ın o ifadeleri:
ARAPÇA TERCÜMAN MESELESİ
Son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik bir takım tartışmalara konu açan Ahmet Hakan, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“- HABER BİR: CV’sinde iyi derecede Arapça bildiği yazıldığı halde bir Arapça röportajda tercüman kullanması haberi.
- HABER İKİ: Dua ederken dua metnini avucunun içine yazması ve duayı avucunun içine yazılanlara bakarak okuması haberi.
- HABER ÜÇ: Kendisine makam otomobili olarak 15 milyon lira değerinde Audi A8 otomobili istediğine dair iddia.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şu ana kadar bu üç konuyla ilgili de herhangi bir açıklama yapmış değil. ‘Arapça bilip bilmemek’ ve ‘dua ederken avuca yazılanlara bakmak’ konuları da tabii ki önemli. Ama şu Audi A8 iddiası, asla yenilip yutulacak cinsten değil.
“SUSKUNLUKLA GEÇİŞTİRME HAKKI YOK”
Audi A8 marka yeni makam aracı tartışması konusuna değinen Hakan, “Devlet, bir tasarruf fırtınası estirmeye hazırlanırken tasarrufun ruhunu en iyi kavraması gereken makamdaki isim, gerçekten de piyasanın en pahalı otomobillerinden birine tamah etmiş midir? Ali Erbaş’ın özellikle Audi A8 konusunu suskunlukla geçiştirmeye hakkı yok.
Çünkü bu konu...
Ekonomide izlenen politikaları, şatafat ve israf tartışmalarını, tasarruf hamlelerini, AK Parti’nin aşınması meselesini, seçimlerde alınan sonuçları, dindarların inandırıcılığını, dinin yıpranması konusunu, çok yakından ilgilendirmekte…
Eğer konu sadece Ali Erbaş konusu olsaydı, “Bu Ali Erbaş’ın kişisel krizidir ve herkesin kişisel krizi kendinedir” der geçerdim. Ama söz konusu “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş” olunca işin rengi değişiyor. Ali Erbaş bu haberlerle ilgili suskunluğunu bozmalı. Çünkü o sustukça aşınan, hırpalanan, yıpranan şeylerin boyutu, Ali Erbaş’ın boyutunu çok ama çok aşıyor” dedi.
DİYANET, ALERJİ VE GEREKSİZ BİR HATIRLATMA
Ahmet Hakan yazısını “TÜRKİYE’de içinde “Diyanet” geçen her şeye karşı alerji duyan tipler var. Bu tipler... Olumsuz bir Diyanet haberine gözü kapalı inanıyorlar. Olumlu bir Diyanet haberine ise imkânı yok inanmıyorlar. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da ‘Diyanet’e alerji duyan tiplerin hedefindeki bir isim. Bu zamana kadar Ali Erbaş, sayısız uydurma haberin hedefi haline geldi. Benim Ali Erbaş’la ilgili herhangi bir alerjiye sahip olmadığımı bilmem hatırlatmama gerek var mı?” ifadeleri ile noktaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.