Adliyedeki saldırıyı gerçekleştiren teröristin ablasından açıklama!
6 Şubat'ta İstanbul Adalet Sarayı'na yönelik terör saldırısını gerçekleştiren terörist Pınar Birkoç'un ablası Necmiye Birkoç, DHKP/C terör örgütü üyeliği suçundan yargılandığı davada adliye saldırısına ilişkin açıklama yaptı.
İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına 6 Şubat tarihinde gerçekleşen terör saldırısının ardından Emrah Yayla ve Pınar Birkoç adlı 2 terörist ölü olarak ele geçirilmişti. Saldırıda sivil vatandaş Dilfiraz Karataş hayatını kaybederken, 3'ü polis olmak üzere 6 kişi yaralanmıştı.
Adliye saldırısının olduğu gün Necmiye Birkoç'un da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan duruşması olduğu tespit edilmişti. Necmiye Birkoç ve duruşmayı izlemeye gelen Nejla Birkoç duruşma sonrasında gözaltına alınarak "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve “Tasarlayarak öldürme" suçlarından tutuklanmışlardı.
"BEN ZATEN TUTUKLUYDUM"
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Necmiye Birkoç getirildi. Birkoç örgüt üyeliği davasıyla ilgili savunmasında, "Bir kişinin yalan beyanına bakılarak tutuklandım. Bu kişi yalan mı söylüyor diye hiç bakılmamış. Dosyamda bahsedilen olayları zaten yalanlamıştı. Bahsettiği tarihlerde de ben zaten tutukluydum" ifadelerini kullandı.
6 Şubat'ta adliye saldırısının olduğu güne ilişkin konuşan Necmiye Birkoç, "6 Şubat'ta mahkemem vardı. 2 Şubat cuma günü hapishanede telefon görüşüm vardı. Babamla konuştum 6 Şubat'ta mahkemem olduğunu söyledim. 5 Şubat günü ablam ve arkadaşım açık görüşte görüşmeye geldi. Görüşte dosyamla ilgili konuştuk, büyük bir ihtimalle tahliye olacağımı ve akşam çıkışta beni almalarını söyledim. Ama mahkemeye gelip gelemeyeceğim belli değildi. Siz beni mahkemeye çağırmadınız, ben dilekçe verdim gelmek için. Sabah mahkemeye geldim. Ablamla görüş günü de konuştuğumuz gibi mahkemeye SGK dökümüm ve ikametgahımı getirecekti, öyle de oldu" dedi.
"PINAR'IN YAPTIĞINDAN BİZ SORUMLU TUTULDUK"
Birkoç, "Ben nezarethanede duruşma saatimi beklerken olaylar olmuş bitmiş. Huzurunuzda savunmamı yaptım. Duruşma sonrası nezarethaneye götürüldüm. Sonra tekrar savcıyla konuşana kadar olanlardan haberim yoktu. Ablam mesleğini yapamadığı için kurs alıp memleketimiz Ardahan'a gitti. Kasım sonu 3 aylığına İstanbul'a gelmişti, kredi çekmiştik onu ödemek için. Mahkeme günü ablam gelip evrakları verdi, mahkeme çıkışı işe gidecekti. Kardeşim Pınar'ın yaptığından biz sorumlu tutulduk. Hakkımızda senaryolar çizildi söylendi. Tahliye olacağım bir dosyadan sizi rehin alıp kaçacakmışım, buradakiler de bize yardım edecekmiş. Birincisi ben önemli birisi miyim? İkincisi böyle bir şey yapacak olsam buradan sağ mı çıkarız? Üçüncüsü bir kişinin yaptığından tüm aile mi sorumlu tutulur" diye konuştu.
"O GÜN BURADA OLANLAR KÖTÜ BİR TESADÜFTÜ"
Sanık Necmiye Birkoç, "Evet o gün burada olanlar çok kötü bir tesadüftü. Savcı bizi suçlamaya o kadar hazırdı ki o gün, 'Neden Pınar ile telefonda görüşmedin, neden Pınar görüşmeye gelmedi' diye sorular sormuştu bana. Bu sorularda suçsuz olduğumuzu kendisi de biliyordu aslında. Sırf kardeşiz diye onun yaptığından biz sorumlu tutulamayız. Ablamla bana kurulan bir komplo var. Emniyet güçlerinin eylemden haberi vardı. Benim de o gün duruşmam olduğunu biliyorlardı. Böylece emniyet güçleri bir taşla iki kuş mu vurmayı düşündü, ben de böyle düşüneyim o zaman. Burada bizim hayatımızla geleceğimizle oynuyorlar. Bunları ne uğruna yapacaktım kaçmak için mi? Kimse de nereye kaçıyorsun demiyor. Tek sorun Pınar'ın ablaları olmamız. Hazır o gün burada biz vardık, suçlanacak biz vardık duruşmamız vardı. Ablamla ben suçlu değiliz, suçlamaları kabul etmiyoruz. Adalet herkese lazım. Tahliyemi istiyorum" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.