Adana tirşik çorbası kuşaktan kuşağa aktarılıyor
Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti olan Tirşik çorbası, Adana’nın derin kültürel mirasını sofralara taşıyor. Zehirli bitkinin ustalıkla işlenerek şifaya dönüştüğü bu lezzet, yemek yapmanın ötesinde bir gelenek olarak kuşaktan kuşağa aktarılıyor.
Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti olan Tirşik çorbası, Çukurova’nın derin kültürel mirasını sofralara taşıyor. Zehirli bitkinin ustalıkla işlenerek, şifaya dönüştüğü bu lezzet, yemek yapmanın ötesinde bir gelenek olarak kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Çukurova’nın şifalı lezzeti Tirşik Çorbası’nın inceliklerini Ulus’a anlatan Deniz Kaypaktonay, yörede yılan pancarı veya gavur pancarı olarak bilinen Arum Dieskoridis bitkisinin çorbanın temel malzemesi olduğunu söyledi. Sadece bir yemek değil, bir kültürel ritüel olduğunu belirten Kaypaktonay, bitkinin zehirli yapısı sebebiyle dikkatle işlenmesi gerektiğini vurguladı.
ZEHİR ŞİFAYA DÖNÜŞÜYOR
Tirşik çorbası hakkında bilgi veren Deniz Kaypaktonay, “Tirşik sadece bir yemek değil kültürel bir ritüel, zehrin bilgelikle şifaya dönüşümüdür” dedi. Çorbanın imece usulüyle hazırlandığını söyleyen Kaypaktonay, şunları anlattı:
“Tirşik Çorbası’nın ana malzemesi, yörede yılan pancarı ya da gavur pancarı olarak bilinen Arum Dieskoridis adlı bitkidir. Zehirli özellikleri sebebiyle dikkatle işlenmesi gerekiyor. Bitki, doğru yöntemlerle hazırlanarak adeta bir şifa kaynağına dönüşüyor. Çukurova halkı, bu otun binbir zahmetle işlenmesinden doğan çorbayı sadece bir yemek değil, kültürel bir sembol olarak görüyor.”
YAPIMI 2 GÜN SÜRÜYOR
Çorbanın oldukça zahmetli bir yolculuğu olduğunu dile getiren Kaypaktonay, Tirşik yapımının sabır ve emek gerektirdiğini belirtti. Yaklaşık 2 gün süren bir hazırlama süreci olduğuna dikkat çeken Kaypaktonay, “Kasım ayında ovalardan, nisana kadar ise yaylalardan toplanan yılan pancarı, önce ince ince doğranıyor. Ardından dikkatlice ve titizlikle temizleniyor. Büyük bir kazanda yoğurt, dövme, nohut ve su ile birleştirilen otlar, fermantasyon süreci için bastırma adı verilen yöntemle beklemeye alınıyor. Bastırma işlemi, kazanın ağzının unla kapatılarak sıcak bir yerde bekletilmesiyle tamamlanıyor. Yöresel bir inanışa göre, fermantasyonun başarılı olması için kazanın üzerine inatçı bir kişinin giysisinin konulması gerekiyor. Bir yemek yapımı evde eğlenceye dönüşüyor” ifadelerini kullandı.
DOĞRU YÖNTEMLE HAZIRLAMAK ÖNEMLİ
2 gün süren fermantasyon sürecinden sonra yaklaşık 4 ila 6 saat boyunca pişirilen Tirşik, hem şifa kaynağı hem de sofraların vazgeçilmezi oluyor. Özellikle sindirimi kolaylaştırdığı ve bağırsak sağlığına iyi geldiği bilinen Tirşik, geleneksel yöntemlerle hazırlandığında sağlık açısından büyük fayda sağlıyor. Çorbanın doğru yöntemlerle hazırlanmasının oldukça önemli olduğuna işret eden Kaypaktonay, “Yanlış bir uygulama durumunda zehirli etkiler gösterebileceği için büyük özenle yapılması gerekiyor” dedi.
MUTFAĞI DEĞİL, EDEBİYATI DA SÜSLÜYOR
Tirşik Çorbası, Çukurova kültürünün sadece mutfağını değil, edebiyatını ve sosyal hayatını da süsleyen bir lezzet olarak öne çıkıyor. Bu çorbayla ilgili bilmeceler ve deyimlerin yıllardır dillerde dolaştığını ifade eden Kaypaktonay, şu cümlelerle sözlerini tamamladı:
“Zahmetli yapım süreci sebebiyle çorbanın yapımı şehir hayatında giderek azalmış olsa da, tirşik çorbası hâlâ Çukurova’nın en değerli miraslarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Çorba, gelenekten günümüze kadar öyle yer etmiştir ki tirşik, bilmeceler yapılmış adına, deyimler-şiirler dizilmiş, ağıtlar yakılmıştır. Tütün gibi doğranır, kedi gibi uyutulur. Tirşik gibi ekşimek. Tirşik gibi bastırmak.”
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.