AB’den alışılmış çifte standart: Hamas’a sert kınama, İsrail’e cılız uyarı
7 Ekim’de Hamas’ı sert bir şekilde kınayan Avrupa Birliği, 19 gündür devam eden İsrail zulmüne karşı sus pus oldu. İsrail katliamlarına, AB’nin Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in cılız açıklaması dışında bir tepki gösterilmedi.
19. gününe giren Hamas-İsrail savaşı gündemindeki yerini koruyor. Uzmanlara göre savaş yavaş yavaş tek taraflı bir hale büründü. Demir kubbe sistemiyle beraber şehirlerini Hamas roketlerinden koruyan İsrail, Gazze’yi tam anlamıyla abluka altına almış durumda.
Bölgedeki Müslümanlar günlerdir temel yaşam haklarından mahrum ediliyor. Yaşanan drama dünyanın dört bir yanından ses yükselirken, Avrupa Birliği’nin izlediği politika tarihe geçiyor.
AB KAFASINI KUMA GÖMDÜ
Hürriyet Gazetesi Yazarı Sedat Ergin, bugün kaleme aldığı köşesinde Avrupa Birliği’ni eleştirdi. Ergin, “Avrupa Komisyonu’nun Alman Başkanı Ursula von der Leyen’in 13 Ekim’de İsrail’in Gazze’ye saldırılarının şiddetlendiği bir sırada İsrail’i ziyaret edip Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüşmesi büyük bir tartışmaya yol açtı. Yaptığı açıklamaların daha çok İsrail’i gözeten bir görüntü vermesi, kendisinin sivillerin ölümüne kayıtsız kaldığı yolunda eleştirilere kaynaklık etti” diye yazdı.
SCHOLZ NETENYAHU'NUN YANINDA
Sedat Ergin’in köşe yazısının satır başları şöyle:
“AB’nin en önemli üyesi Almanya’nın Başbakanı Olaf Scholz’un yine İsrail’in hava saldırıları yoğun bir şekilde sürerken, geçen hafta salı günü (17 Ekim) İsrail’e giderek Netanyahu ile görüşmesi de projektörlerin çevrildiği bir başka kuvvetli siyasi adım oldu”
ÇİFTE STANDART
“Önce, İsrail’e dönük saldırılarından dolayı Hamas olabilecek “en kuvvetli” şekilde kınandı. İkinci olarak, Hamas’ın kaçırdığı rehineleri serbest bırakması çağrısı yapılıyor. Bunun devamında Gazze’deki sivillere ivedi insani yardım ulaştırılmasının önemine dikkat çekiliyor.
AB metninde eleştiri kuvvetli bir dille Hamas’a yönelirken, İsrail’e dönük uluslararası hukuka uygun davranma, sivilleri koruma gibi beklentilerin ifade edilmesi ilke olarak yerinde olmakla birlikte, bunların kuvvetli bir dille formüle edildiğini söyleyebilmek güçtür.
Her halükârda, AB bildirisi, Gazze’de insani kayıpların tırmanması ve yaşanan insanlık trajedisinin yarattığı durumun ağırlığına karşılık vermekten uzaktır”
BORRELL’İN YALNIZLIĞI
“AB içinde en kayda değer çıkış AB’nin bir anlamda Dışişleri Bakanı durumunda olan Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’den gelmiştir. Borrell, 18 Ekim tarihinde Avrupa Parlamentosu’na hitabında, İsrail’e dönük en sert eleştiriyi getirerek, “Korkunç terör saldırılarını kınıyoruz ancak Gazze’de sayıları üç bini bulan sivil ölümlerini de kınamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir trajediyi kınamak, başka bir trajediyi kınamamızı engellememelidir” diye konuşuyor”
AB’den İsrail’e yöneltilen en sert eleştiride, “sivil ölümlerini kınamalıyız” denirken, aynı metinde Hamas’ın baskınları için “korkunç terör saldırıları” ifadeleri uygun bulunuyor. AB alışılmış çifte standartını uygulamaya devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.