2022 yılının ilk 6 ayında 842 işçi hayatını kaybetti

Geçtiğimiz günlerde İzmir'in Bornova ilçesinde 32 katlı bir inşaata kurulu vinç devrilmesi sonucu 6 işçi hayatını kaybetti. Konu hakkında gazetemize konuşan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Songül Uzunharman, “Türkiye, Avrupa’da en fazla işçi ölümlerinin yaşandığı ülkedir. İş kazalarının altında yatan temel sorun eğitimsizliktir” dedi.

2022 yılında meydana gelen iş kazalarında yaşamını yitiren işçilere yönelik İşçi Sağlığı ve Güvenliği(İSİG) Meclisi’nin yayınladığı rapora göre; Ocak ayında 120, Şubat'ta 109, Mart'ta 121, Nisan'da 129, Mayıs'ta 176, Haziran'da 187 olmak üzere 2022 yılının ilk altı ayında en az 842 işçi hayatını kaybetti.
İşçi sağlığı, işçi güvenliği ve artan işçi ölümlerine yönelik görüşlerine başvurduğumuz İşçi Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı(İSİG) Songül Uzunharman, “Türkiye Avrupa’da en fazla işçi ölümlerinin yaşandığı ülkedir. Temeldeki tek sorun eğitimsizlik. İşveren iş kaybı yaşandığı düşüncesiyle eğitimlere izin vermiyor. İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda alınmayan eğitimler hem iş sağlığı kalitesini hem de işçi kalitesini düşürüyor. Bilinçlendirme okullarda başlamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatında en az bir saatlik derslerin konulması şarttır. Bu sayede toplumsal bir konunun kökten çözümü sağlanacaktır” dedi.

İŞÇİ ÖLÜMLERİNİN EN FAZLA YAŞANDIĞI ÜLKE: TÜRKİYE

İşçi Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Songül Uzunharman, “İzmir’de yaşanan vinç kazası sonucu 6 işçimiz hayatını kaybetti. Bu durum bizleri de derinden yaraladı. İş Kanunu’nun amacı iş yerlerinde iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk ve yükümlülüklerini düzenlemektir. Görülüyor ki Türkiye Avrupa’da en fazla işçi ölümlerinin yaşandığı ülkedir. Devletimizin bu konuya ivedilikle çözüm bulup gerekli iş müfettişlerini görevlendirip, denetimlerin artırılması ve sahadaki uzmanların işlerini en güzel şekilde yapabilmeleri için iş müfettişleri ile ortak çalışma havuzları oluşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.

TEMEL SORUN EĞİTİMSİZLİK

Uzunharman, “İşveren açısından işçilerin sağlığı ve güvenliği ancak eğitimlerin sağlanmasıyla artırılabilir. Kamu spotlarının artırılması gerekiyor. Temeldeki tek sorun eğitimsizlik. Siz 40-50 yaşlardaki insanlara eğitim verdiğinizde bunu anlamayabiliyor. Türkiye’de bu durumun önüne geçilmesi şart ama maalesef önüne geçilemiyor. Tam olarak oturan bir sistem yok, yönetmeliklerin de eksik tarafları var. Bu bilincin oluşması için eğitim şart. Eğitimlerin artırılması ve en önemlisi verilen eğitimlere işverenlerin katılmasıdır. Çünkü bizim verdiğimiz eğitimlere işveren katılmıyor. Bu durumun devlet tarafından sistemsel olarak kontrol edilmesi lazım. Eğitimlere katılımın zorunlu olması katılmadığı durumlarda da yaptırım olması lazım. Başka türlü önlenemez.

İŞ KAYBI EĞİTİMLERİN ÖNÜNE GEÇİYOR

İşçilere iş kazalarından meslek hastalıklarına, sağlıktan yapacağı işlere kadar her detayı eğitimlerle aktardıklarının altını çizen Uzunharman, sağlık, iş kazaları ve meslek hastalıklarının en önemli konular olduğunu söyledi. Uzunharman, “6331 sayılı yürütmelik bizlere ‘Personel iş sağlığı ve güvenliği eğitimini 16 saat vermek zorundasın’ diyor. Yani 2 gün. 2 gün eğitim verdiğiniz personel çalışmayacak sadece çok acil bir durum varsa çalışmasına müsaade edilir o da ara ara. Ben personelime bu eğitimi ayda bir, tam gün mutlaka vermek zorundayım. Burada iş kaybı olduğu için işveren bu duruma müsaade etmiyor. İşverenlerin bu eğitimlere müsaade etmesi lazım. Çünkü bu eğitimler çok önemli. Bizler çok tehlikeli iş gruplarında senede 16 saat, tehlikeli sınıfta 12 saat, az tehlikeli sınıfta da 8 saat eğitim vermemiz gerekiyor. Bu eğitimler senelik olarak yetersizdir. Bu eğitimlerin 6 aya indirilmesi ve bizim bu eğitimlerde tam donanımlı personel eğitimleri vermemiz gerekiyor” dedi.

DEVLET ELİYLE DESTEKLENMELİ

“İşveren altında çalıştırdığı işçilere ve uzmanlara mobbing uyguluyor” diyerek iş yerlerinde yaşanan baskıya dikkat çeken Uzunharman, “Çoğu iş kazasında, ölümlü iş kazalarında SGK sistemlerine giremiyoruz. Çünkü biz maaşlarımızı işverenden alıyoruz. Maaş korkusu, ekmek kaygısına bizler de onlara tabii olmak zorunda kalıyoruz. Bu durumda da devletin işverenle işbirliği içerisinde olması gerekiyor. Bizler uzmanlar olarak iş güvenliği sisteminin tek elden yani devlet elinden, Çalışma Bakanlığı tarafından yürütülmesini istemekteyiz. Uzmanlar maaşlarını işverenden değil, Çalışma Bakanlığı’nın sisteminden alması uzmanların işlerinde daha profesyonel olacağının teminatıdır. Uzmanlar işverenlere bağlı oldukları sürece bu tip kazaların daha da artacağı yönündeki kanaatimiz devam etmektedir” şeklinde konuştu.

KÖKTEN ÇÖZÜM EĞİTİMLE OLUR

Uzunharman, İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda alınmayan eğitimler hem iş sağlığı kalitesini hem de işçi kalitesini düşürdüğünü dile getirerek, “Bilinçlendirme okullarda başlamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatında en az bir saatlik derslerin konulması ve bu derslere uzman arkadaşların girmesi şartı ile bilinçli toplumsal bir konunun kökten çözümü sağlanacaktır. Ağaç yaşken eğilir atasözümüz gibi bizde çekirdekten bilinçlendirmeye başlamalıyız. Yoksa sonradan bilinçlenme eğitimleri çok daha zor ve külfetli oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitaplarında mutlaka ama mutlaka işçi sağlığı ve güvenliği konusu yer almalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-