Terörün bin bir yüzü vardır. Bu yüzlerin her birine farklı bir sıfat bulmak teröristi şirin göstermeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Dağda Mehmetçiğe kurşun sıkan, şehirde pusu kuran nasıl terörist ise Mecliste terör propagandası yapanda aynı şekilde teröristtir. Terörist ne saz çaldığı için sanatçı olur ne de kitap yazdığı için aydın... Hele bir de bunları terörü şirin, teröristi ezilen göstermek için yapıyorsa o teröristten de öte terörün bizzat doğurucusudur! 
Niye mi bunları söylüyorum? Bülent Arınç’ın teröristlerin yargılanması karşısında hayrete düşmesinden, hayret ettim de ondan. Yıllarca devletin en üst kademelerinde görev yapmış bir kişinin terör paçavrası bir kitabı tavsiye etmesinden hayrete düştüm de ondan!

Ne zaman unuttunuz çözüm süreci yüzünden bu vatanın sıra dağlar gibi evlatlarının şehit olduğunu. Yetmedi mi iyi terörist, kötü terörist tasnifiniz yüzünden ödediğimiz bedeller! Bedirhan bebek, Aybüke Öğretmen, Eren Bülbül, Yasin Börü ve daha nice şehidimiz sizlere hala bir vicdan muhasebesi yaptırmadı mı?

Biz aynı kıbleye döndüğümüz, aynı bayrağın altında bir ve beraber yaşamaya cehd ettiğimiz, bu aziz vatan toprağını sırt sırta savunduğumuz kardeşlerimizi terör propagandası için yazılmış bir kitaptan öğrenmeyiz. Biz Çanakkale’de dedeleri omuz omuza vuruşup, sırt sırta yatanlarız. Biz Selahattin Eyyübi’nin ordusunda Kudüs fatihi, Alpaslan’ın ordusunda Anadolu’nun kilidini açanlarız. Biz Kürt, Türkmen ayrımı olmadan tek bir milletiz. Biz asırlardır bu vatan da bir ve beraber yaşayan Türk milletiyiz. 

Sn. Arınç’ın sözlerinde katıldığım tek nokta yargıda bir reform lazım olduğudur. Ama bu reform teröristleri dışarı salmak değil darağacına göndermek için yapılacak bir reformdur. Bugün devletimiz teröre karşı gerçek çözüm metodunu uygulamakta Mehmetçik son teröristi temizleyen kadar da bu mücadelenin devam edeceği kararlılığını vurgulamaktadır. Bu kararlılık çözümün kesin olması ve bir daha kimsenin böyle bir ihanete başvuramaması için idam yasasıyla devam ettirilmelidir. 

Ayrıca bu tartışmanın sürdüğü günler de ana muhalefetin Bülent Arınç’ı vicdan olarak takdim etmesi kendilerinin kararmış vicdanlarının bir tezahürüdür. Zaten sürekli dillendirdikleri Demirtaş’a özgürlük propagandasının başkaları tarafından da terennüm edilmesinden kendilerine haklılık payı çıkaran ana muhalefet partisi milletimizin yüzüne nasıl bakacak? Bu millet ne bu vatan için şehit düşeni unutur ne de bu milletin evlatlarını şehit düşüren kahpeleri!