Öz Ağaç-İş Genel Başkanı Tuncay Dolu: O gece halk korkusuzdu
FETÖ darbe girişimi sırasında Külliye’de yaralanarak gazi olan Öz Ağaç-İş Genel Başkanı Tuncay Dolu, “Mermiler üstümüzden alev topu gibi iniyordu. Ancak kimse kaçmadı, kimsede korku yoktu. Vatan için ölelim” dediler.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde açılan ateş sonucu yaralanarak gazi olan Hak-İş’e bağlı Öz Ağaç- İş Sendikası Genel Başkanı Av. Tuncay Dolu, halkın direnişi sonucu karanlıktan aydınlığa çevrilen o geceyi unutamıyor. Gazetemize konuşan Genel Başkan Dolu, 3. yılını dolduran darbe girişiminin yaşandığı gecenin ilk saatlerinde, ailesiyle evinde helalleşip Beştepe’deki Külliye’ye hareket ettiğini anlattı.
CUMHURBAŞKANI’NIN ÇAĞRISINDAN ÖNCE SOKAĞA ÇIKTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “sokağa çıkın” çağrısından önce sendika yönetiminden bir arkadaşıyla darbecilere “dur” diyecek halk direnişine ilk katılanların arasında yer aldığını belirten Dolu, “O zamanlar Öz Ağaç- İş Sendikasında genel başkan vekiliydim. O gece darbe girişimi olduğunu anlayınca yönetim kurulu üyesi Rıfat Ülger ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gittik. Külliye’ye intikal ettiğimizde görevli polislere yapabileceğimiz bir şey olup olmadığını sorduk. Ancak onlar da çok tedirgin ve konu hakkında bilgisizdi. Külliye’nin etrafını turladıktan sonra Kızılay’da olaylar olduğunu duyduk ve oraya hareket ettik. Bu sırada Cumhurbaşkanımızın açıklaması geldi. Ancak Kızılay’da ilk saatlerde hareketlilik ve polisler dışında kimse yoktu. Oradan tekrar Külliye’ye hareket ettik; çünkü o taraftan silah sesleri duyuluyordu ve helikopter ateşi vardı. Alparslan Türkeş anıt mezarına geldiğimizde birkaç sivil polis vatandaşları ‘çatışma var geri dönün’ diye uyarıyordu. Bende ‘Biz zaten çatışmaya gidiyoruz yoldan çekilin millet geçsin’ dedim ve yolu açarak devam ettik. Oraya gittiğimiz 5-6 kişi vardı sonra kalabalıklaşmaya başladık. Hatta oradaki görevlilere, ‘Beşevler tarafından Millet Camisine dönen noktayı biz bloke edelim’ önerisini sundum. ‘Zırhlı Birlikler’den, Mamak’tan tanklar çıkıyormuş’ diye haber gelmişti çünkü. O tanklar gelirse buraya muhakkak gelirler diye düşünmüştüm” dedi.
POLİS ARACINA ATEŞ ETMESİNLER DİYE ARACIN ETRAFINI SİVİLLERLE SARDIK
Bu önerisinin Külliye’deki görevli polislerce olumsuz karşılandığını belirten Dolu, “Oradaki emniyet amiri arkadaş, ‘yav gidin başımdan öyle bir şey yok’ dedi. O sırada helikopter geldi biz sivilleri taramaya başladı. Külliye’nin karşısındaki Jandarma Genel Komutanlığı’nın içinden silah sesleri geliyordu. Akrep aracı gelmeye başladı içinde polis arkadaşlar vardı. Helikopter akrep aracının üzerine ateş etti. Siviller sararsa polis aracına ateş etmezler diye aracın etrafını sardık, ateş edemediler. O aracı Külliye tarafına gönderdik bu sefer bizim üzerimize ateş ettiler. Bir arkadaşın o anda bacağı koptu, yaralananlar oldu. Mermiler üstümüzden alev topu geliyor gibiydi. O anda önümdeki arkadaşın göğsüne kurşun girdi” diye konuştu.
“YAPMAYIN” DEDİK “GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ” DEDİLER
Külliye’ye zırhlı araçlarla darbecilerin gelmeye başladığını söyleyen Dolu, “Biz onlara ‘yapmayın, etmeyin’ dedik ve geçişlerine izin vermedik. ‘Defolun, açılın biz görevimizi yapıyoruz’ gibi şeyler söylediler. Üzerimize ateş ettiler kafamın üzerinden bir sürü kurşun geçti. O anda elimde kan olduğunu fark ettim, sağ bacağımın baldırından kan geliyordu. Kurşun girdi zannettim şarapnel girmiş ama ben girdiğini hiç fark etmedim. Çok kan gelince en yakındaki Gazi Üniversitesi Hastanesine gittik. Doktorlar baktı film çekelim dediler. Tam sıra ‘Özel Hareketçiler (PÖH) gelecek çok acil olmayanlar hastaneyi boşaltsın’ şeklinde anons yaptılar. Gölbaşı’ndaki Özel Harekatı bombalamışlar bizim haberimiz yok. Yaralananların bir kısmını Gölbaşı’na bir kısmını ise buraya göndermişler. Onları ağır yaralı görünce arkadaşa ‘biz çıkalım’ dedim. Sargı bezi istedim, sardık çıktık hastaneden” şeklinde konuştu.
DOKTOR, ‘YATACAKSIN’ DEDİ HASTANEDEN KAÇTIM
Sargı bezi sarmasına rağmen kanın durmadığını anlatan Dolu, “Kan durmayınca Yenimahalle Devlet Hastanesi’ne gittik. Orada sabah saat 5’e kadar tedavi sürdü doktor ‘yatacaksın’ dedi ama biz durmadık. Eve gittim üstümü değiştirdim. Sonra Hak-İş ile Meclis’e geçtik. Hak-İş tarafından Ankara ve çevre illerdeki herkes çağırıldı, bütün başkanlar kurulu olarak Meclis’teydik” sözlerini aktardı.
VATANIMIZ İÇİN ÖLÜRSEK ÖLELİM
FETÖ’cü darbecilere karşı sokakta olan herkesin o gece dimdik direndiğine şahit olduğunu belirten Dolu, “O gece çok tuhaf bir şey oldu. Kimse kaçmadı, kimsede korku da yoktu, aksine sağlam olanlar yine darbecilere karşı durdu. İnsanlar ‘vatanımız için ölürsek ölelim’ dedi. Darbenin başarılı olmamasının en büyük nedeni, bu halk büyük direniş gösterdi. Darbecilerin içerisinde onlara destek vermeyen askerlerin de büyük katkısı oldu kalkışmanın başarılı olmamasında. Örneğin Metin Toker paşa var onunla o gece görüştük. O burada lojistiğin başındaydı ‘biz bunların dediğini yapmayacağız, FETÖ’cülere karşı duracağız’ diye açıklama yaptı. Burada birinci kahraman halk ise ikinci kahraman ise askerlerin içerisindeki bunlara destek vermeyen kesimdir” ifadelerini kullandı.
OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM
Gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.