Ahmet Sefa DİKTEPE

Ahmet Sefa DİKTEPE

Milyon Birinci General…

Milyon Birinci General…

Çeçenya… Allah yolunda adanmışlığın şehadetle taçlandığı aslan otağı! Her evin mücahidler yetiştirdiği, her hanenin şehit evi olduğu topraklar… Kardeşliğin, mücadelenin, inanmışlığın mekânı, cihadın remz toprağı Çeçenya! Belki bugün bu topraklar üzerinde “Moskof gavuru”na satılmış mirasyediler kendini hükümran sanıyor. Ama Çeçenya, Caharların, Şamillerin, Zelimhanların yurdudur! Ve elbette Çeçenya bir gün bağımsız olacaktır!

21 Nisan 1996… Her hanesi şehit evi olan bu diyarın en muhkem kalelerinden biri şehadete kanatlandı! Çeçen cihadının lideri, Allah’a adanmış bir kadronun Çeçenistan’da ki yol başçısı büyük komutan Cahar Dudayev! O her şeyden vazgeçip bağımsızlığı için çarpıştığı halkının ve tüm Müslümanların şahitliğiyle mücadelesini şehitlikle taçlandırdı!

Dudayev’in tarih sahnesinde dikkat çektiği ilk olay SSCB ordusunda Müslüman bir askerin generallik rütbesine yükselmesiyle olmuştur. Fakat bu terfinin üzerinden çok geçmeden Dudayev “Baltık Ülkeleri”nde başlayan bağımsızlık hareketlerinin bastırılması üzerine görevlendirildiği Estonya’da verilen emri yerine getirmeyince Caharkale’ye (Grozni) sürgün edildi. Ve 1990 yılının Mayıs ayında ordudan istifa etti. Bu dönemden sonra Dudayev Çeçen Milli Hareketi’nin başına geçerek direnişin önemli bir noktaya gelmesini sağladı. 27 Ekim 1991’de yapılan seçimde Cumhurbaşkanı olarak seçilen Dudayev ilk iş olarak Çeçenistan’ın bağımsızlığını ilan etti. Gidişattan rahatsız olan Rusya’nın 11 Aralık 1994’te Çeçenistan’a askeri harekat başlatmasıyla, cihad ilan edildi. Ve Cahar Dudayev’de kendi ifadesiyle “milyon birinci general” olarak cihadın liderliğini üstlenmişti. Ruslar iki saatte ele geçireceklerini düşündükleri Caharkale’de (Grozni) büyük bir bozguna uğradılar. Mücahidler daha önce Dünya’nın şahit olmadığı bir şekilde tüm imkansızlıklara rağmen Rus ordularına geçit vermedi. Sonuç Rusya açısından büyük bir hezimetti. Bu hezimeti bir an önce hafızalardan silmek isteyen Ruslar yine tarihin her safhasında olduğu gibi ahlaksız yöntemlere başvurmakta gecikmedi. 21 Nisan 1996’da telefon sinyalinden Dudayev’in yerini tespit eden Ruslar yaptıkları füze saldırısı sonucu Cahar Dudayev’i şehit ettiler. O tüm dünyaya sayıların değil, imanın, silahların değil, ihlasın galip geldiğini bir kere daha kanıtlayarak şehadete erdi! Ardından tüm Müslümanların gözyaşı döktüğü, adına her Müslüman beldede gıyabi cenaze namazları kılınan bu kahramanı bir kere daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Son sözü de yüzlerce şiirinin arasında bir kişiyi övmek namına tek bir şiir yazan Abdurrahim Karakoç’un mısralarına bırakalım.

Ey iman sembolü, ey şanlı yiğit 
Ey büyük mücahid, ey büyük şehid 
Kıyamete kadar artık her vakit 
Nisan'lar ağlasın...

Yas tutsun ırmaklar, yas tutsun dağlar 
Seni nasıl... nasıl unutsun dağlar 
İsminle kendini avutsun dağlar 
Ormanlar ağlasın...

Zulme baş kaldırdı, Hakk'a yaslandı 
Zaferleri şehadetle süslendi 
Hürriyete gönül vermiş aslandı 
Aslanlar ağlasın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR