İnsanlığın fazla dikkate almadığı büyük bir sorun gün geçtikçe kendini fark ettirmeye devam ediyor. Küresel ısınma, ilkim değişikliği, mevsim kaymaları adını ne koyarsak koyalım. Haber ajansları, gazeteler, televizyonlar özellikle şu günlerde bu konuya fazlasıyla dikkat çekmeye çalışıyor. Ankara’da ve ülkemizde son günlerde aşırı sıcaklar yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllara göre en sıcak temmuz aylarından birisini yaşıyoruz.

Bu durumun insanlığa zararları nedir diye bakarsak eğer, kronik hastalıkları olan ve ağır şartlarda çalışan vatandaşlarımız zorlanıyor ve sağlığı bozuluyor. Aşırı sıcakların insan psikolojisine de etkileri olduğunu biliniyor. Orman yangınları çoğalıyor. Son üç beş yılın değişmeyen afetlerinden başında geliyor. Orman yangınları ve seller su taşkınları. Ekinler zarar görüyor. Anız yangınları meydana geliyor. Sağanaklar dolayısıyla olgunlaşamayan ekinler aşırı sıcaklardan dolayı kavrulup gidiyor.
Geçtiğimiz günlerde haber ajanslarında çıkan haberlere göre, “Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Küresel ısınma dönemi sona erdi, küresel kaynama dönemi geldi" diyerek önlem alınması konusunda ülkelere acil eyleme geçmeleri için çağrıda bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünyada yaşanan aşırı sıcak havalar için "Küresel ısınma dönemi sona erdi, küresel kaynama dönemi geldi." diyerek önlem alınması konusunda ülkelere acil eyleme geçmeleri için çağrı yaptı.

Guterres, New York'taki BM merkezinde düzenlediği basın toplantısında, iklim değişikliği konusunda uyarılarda bulundu. Temmuz ayının insanlık tarihinde kaydedilen en sıcak ay olduğunu vurgulayan Guterres, "İklim değişikliği artık burada ve korkutucu. Bu sadece başlangıç. Küresel ısınma dönemi sona erdi, küresel kaynama dönemi geldi." Guterres, tüm gezegen için çok zor ve felaket dolu bir yaz yaşandığına dikkati çekti. Kısacası, Birleşmiş Milletler ’in de uyardığı gibi artık ısınma kaynamaya döndü. Tehlike büyük biran önce devletlerin tedbir alması gerekiyor. Bakıldığında bireysel tedbirler alınabilinir mi? Alınan tedbirler yeterli olur mu? Tartışılır. Hep söylenir ben tek başıma ne yapabilirim ki? Diye.

Küresel ısınmanın etkilerine yerel anlamda bakarsak ise, ASKİ’den yapılan basın açıklamasına göre Ankara’da ki barajların doluluk seviyesi geçen seneye göre azalmış durumda işte o açıklama şu şekilde; “Ankara nüfusunu besleyen barajların toplam doluluk oranı yüzde 45.61, aktif doluluk oranı ise yüzde 38.25 olarak ölçüldü. ASKİ Genel Müdürlüğü, “Sınırlı su kaynağımız var. Arazi, bağ, bahçe sulanması sebebiyle üst kotlarda yaşanan su sıkıntısının önüne geçmek ve su kaynaklarımızı verimli kullanmak adına, suyumuzu tasarruflu tüketelim” çağrısını yineledi.

“ASKİ Genel Müdürlüğü, Ankara’ya içme ve kullanma suyu sağlayan barajların 16 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla toplam doluluk oranının yüzde 45.61, aktif doluluk oranının ise yüzde 38.25 olarak ölçüldüğünü belirterek, suyun bilinçli tüketimi için çağrılarını yineledi. Başkent Ankara’nın çevresinde bulunan ve kente içme suyu sağlayan barajların toplam hacmi 1 milyar 585 milyon 393 bin metreküp kadar. 16 Temmuz 2023 tarihinde barajlardaki su miktarı 741 milyon 775 bin metreküp olarak kaydedildi. Bu rakam geçen sene aynı tarihte 666 milyon 938 bin metreküp olarak ölçülmüştü. Bu da bu sene Ankara’nın 74 milyon 837 bin metreküp daha fazla suyu olduğu anlamına geliyor.

ASKİ’nin toplam abone sayısı 2 milyon 557 bin 601 ve bu rakam her geçen gün nüfusa bağlı olarak artıyor. Kentimizde kişi başı günlük tüketilen su miktarı ise ortalama 237 litre olarak tespit edildi. 16 Temmuz tarihinde kente verilen toplam su miktarı 1 milyon 525 bin 520 metreküp oldu. ASKİ yetkilileri, yaşamın vazgeçilmezi olan su kaynağının tüm dünyada olduğu gibi Ankara’da da sınırlı olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle suyumuzun her damlası çok kıymetli. Artık toplum olarak su kaynaklarımızın sonsuz olmadığı gerçeği ile yüzleşelim ve su israfına geleceğimiz için hep birlikte ‘Dur!’ diyelim. Ayrıca arazi, bağ, bahçe sulanması sebebiyle üst kotlarda su sıkıntısı yaşanıyor. Bunun önüne geçmek için de suyumuzu tasarruflu kullanmayı vatandaşlarımızdan rica ediyoruz.”